Ey kahraman Kürt halkı seni bu hale biz getirdik 

Veysi SARISÖZEN yazdı —

  • Kurşun, bomba yağmurlarına karşı yarım yüzyıldır direnen bu halk acaba neden şimdi gerillayı, evet, büyük bir coşkuyla, heyecanla, öfkeyle, ama bir seyirci gibi seyreder durumda?

Kürt halkı varoldukça gerilla da varolacaktır…

Ya Kürt halkı var olamazsa?

Kürt halkı “kalu bela”dan beri var. Onların ruhları yaratıldı, sonra bedenlerine üflendi.

Demek ki varlar varolmasına da, gerilla ne zamandan beri var? İlk kurşunun atıldığı günü hatırlayın. Kürt halkı şaşkın: “Birkaç talebeyle bu iş olmaz” dedikleri gün. Sonra o günün şaşkınlığı geçti. Halk ayağa kalktı. Serihildan serihildanı izledi. Dağlar gerillayla, TBMM vekillerle, Belediyeler eşbaşkanlarla doldu. İşte insanlar “Gerilla halktır, halk burada” dediği zaman Kürt halkı var olmuştu.

Böyle bir Kürt halkı varsa gerilla var olur.

Olmazsa ne olur?

Şimdi herkesin bu soruya cevap verme zamanı geldi.

Günlerden beri PKK, HPG, YPJ-Star sözcüleri, onları doğuran anaya, yani Kürt halkına sesleniyor: Güney savaşında “tehlike var.” Susmayın, seyretmeyin, harekete geçin.

Bu çağrıları elinden hiçbir şey gelmeyen bir insan olarak acıyla dinliyorum. Sonra düşünüyorum: Halk neden susuyor. PKK’den mi vazgeçti, inancını mı yitirdi? Hayır. Newrozlar ve bütün kamuoyu yoklamaları bu halkın hala faşist rejime karşı olduğunu gösteriyor. Halk çoğunluğu PKK’den yana.

O zaman ne oluyor? Kurşun, bomba yağmurlarına karşı yarım yüzyıldır direnen bu halk acaba neden şimdi gerillayı, evet, büyük bir coşkuyla, heyecanla, öfkeyle, ama bir seyirci gibi  seyreder durumda?

Faşist baskı yüzünden mi? Bu baskı yüz yıldır halkı yıldıramadı. “Hendekler” diyerek yanıt arayanlar var. Hendekler kazıldığı için mi, yoksa daha derin ve daha yaygın kazılmadığı için mi yıkımlar yaşandı? Çöktürme Planı çok önceden Kürt halkının mezarını kazma kararı vermemiş miydi?

Lenin 1905 devriminin yenilgi yılında “silaha sarılmamalıydık” diyen Plehanov’a “daha çok sarılmalıydık” diye yanıt vermişti. Devrimci eylem yenilginin bahanesi olmaz. Yenilgi devrimci eylemin zayıflığının kanıtıdır. 

Ama en iyisi yaptıklarımızı hatırlayalım. “Çözüm süreci” günlerinde ve Seçim zaferlerimizle dünyaya iyimser gözlüklerle baktığımız günlerde “ne kadar rahatladığımızı” düşünelim. “Gerilla çekilecek, silahlar susacak, özerklik gelecek” dediğimiz günleri; “bugün yüzde 13 aldık, aslında yüzde yirmiyiz, yarın iktidardayız” dediğimiz günleri… Ve şimdi “ilk seçimde faşist rejim gidecek” diye halka verdiğimiz müjdeleri hatırlayalım. “Erken seçim” diyerek, halka vaat ettiğimiz “seçim zaferi” üstüne düşünelim.

Sen olsan, Cemil Bayık’ın “faşizme karşı fedai ruhuyla tüm halk direnmeli” dediği zaman ne düşünürsün? “Nasılsa ilk seçimde, diyelim ki erken seçimde, birkaç ay sonra bu rejim yıkılacaksa, biraz sabretmek, seçimi beklemek daha doğru olur” demez misin?

Dersin kardeşim. Haklısın. Haklı olmayanlar biziz, sana “seçimle faşizm yıkılır” diyenlerdir.

Ve bir de “gerilla yenilmez” sözlerimiz.

Gerilla neden yenilmez? Çünkü. Sen o gerillayı yaratmışsın. Köyüne gece yarısı gelen gerillaya ekmek vermişsin. Gerilla dağda vuruşurken, sen gündüz davar gütmüş, gece silah kuşanıp milis olmuşsun. Seçim olmuş oy vermişsin. “Kobenê düştü düşüyor” denildiği gün can vermişsin. Sen su olmuşsun, gerilla balık. Gerilla efsanesinin anası da sensin, babası da sen,   Şimdi “seçim bekleyen seçmen olmak, gerilla savaşını seyreden seyirci olmak” sana yakışmıyor kardeşim. Sen seyredersen gerilla yenilir.

“Gerilla yenilmez” demekten dilimiz kurudu. Ama bu efsanenin halkı “kahramanları seyretmeğe” ittiğini anlamadık. Gerillanın kahramanlığını, yenilmezliğini Kürt halkı bizim medyamızdan izliyor. Bize inanıyor, HDP’ye oy veriyor, gerillayı alkışlıyor. Oysa HDP’liler hapse giriyor ve gerillalar şehit düşüyor. Üstelik ey Kürt halkı, sen de “seyrettiğin” filmde bedel ödüyorsun, evinden alınıyorsun, işkence görüyorsun, davarını otlatırken öldürülüyorsun Şimdi susuyorsun. Ama itiraf edeyim: Seni seyirci haline biz getirdik.

“Gerilla vuracak, Kürdistan’ı kuracak”, “HDP seçimde büyük bir zafer kazanacak” sloganlarıyla oyalanacak zaman değildir. “Ben olmadan gerilla nasıl vuracak, gerilla vurmadan HDP nasıl seçim zaferi kazanacak?” diye sormanın zamanıdır.

Türk devleti son bir kumar oynuyor. Ekonomisi batmış, Sedat Peker bile rejimin temellerini sarsmış. İkinci soğuk savaşın kızışmasından önce, bu geçiş döneminde varını yoğunu ortaya koymuş olan Türk devleti korkuyor, tabanı eriyor, iç ittifakları sarsılıyor. Bu devletin en kuvvetli olduğu dönemlerde kahramanlık destanı yaratan bu halk, çürümüş, yıkılmak üzere olan bu devlete şu anda, var gücüyle direndiği gün, zafer halkın olacaktır. Gerilla işgalciye ağır darbeler indiriyor. Amed’de evinin camlarını zangırdatan patlama, 21. Yüzyıl gerillasının sana ulaşan haberidir. Zaferin müjdecisidir.

Ama “tehlike” büyük. Kürt’ün ve ona umutla bakan tüm demokrat insanlığın geleceği tehdit altındadır.

Tekrar ediyorum: Masa başında bu yazıyı yazan Veysi Sarısözen Kürt halkına “direnin” deme hakkına sahip değildir.

Benim dediğim şu: Cemil Bayık’a kulak verin.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.