Güncelde Sosyalist hareketi geliştirme yolu
Ziya ULUSOY yazdı —
- Devrimci ve emekçi sosyalist hareket, güncel ihtiyaçlara cevap veren program etrafında antifaşist odak yaratmak için birlik kurmalı. İşçi sınıfı içinde çalışmayı esas almalı, gençlik, kadın ve ekolojik hareket içinde gelişmeyi de bununla birleştirmeli.
Erdoğan-Bahçeli rejimi, faşizmi kalıcılaştırma hamlesinde içerde CHP’ye saldırıyla, bölgede ise Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ni tasfiye politikasıyla sürdürüyor. Barış görüşmelerinde ise çok az tavizle sonuç alma manevrası uyguluyor.
Sosyalist hareket, elbette saldırılara karşı direnişin, manevraya karşı da demokratik barış için mücadelenin yanında ve içinde olmalı.
Bu mücadeleler içinde faşizme ve kapitalizme karşı devrimci strateji için etkisini ve örgütlü gücünü büyütmeye çalışmalı.
Türkiye cephesinde antifaşist geniş potansiyel, Erdoğan-Bahçeli’nin CHP’yi felç/tasfiye, seçimle iktidar değişimine izin vermeyeceğini gösterme saldırısına karşı direnişin etrafında toplandı. Geçmişte faşizme uzlaşmasının kefaretini ağır saldırıyla ödeyen CHP’nin, kendisini koruma ve partisel hegemonyayı amaçlaması sınıfsal niteliğinin gereği.Fakat antifaşist kitlenin liberal reform sınırların içinde tutmanın da aracı.
19 Mart’la gençliğin cesurca yol açtığı kitlelerin eylemliliği, faşizmi yıkıcı seviyeye varmasa da, halen sürüyor. Eylemdeki kitlelerle içiçe saldırıyı püskürtmek faşizmin kalıcılaşması hedefini bozguna uğratacak. Parlamentarizmde ittifakın burjuva muhalefete kuyrukçuluğundan farklı olarak eylemde yanyana durmak kitleleri ilerletici sonuçlara yol açar. Mücadele içindeki kitlelerle bağ kurmanın ve faşizmi yıkmanın politika, program ve mücadeleleriyle onları etkilemenin aracıdır. Mücadelenin özellikle yeni katılan genç kuşakları eğiteceği, etkilemenin ise eğiticiliğin devrimci yönde olmasını sağlıyacağı açıktır. Hegemonya mücadelesi ya eylemler içinden etkileyerek veya önemli güç birikimi varsa dıştan ve içerden etkileyerek, güncel talepleri içeren ve faşizmi yıkma amacına bağlayan programla başarıya ilerleyebilir.
Öte yandan rejimin, boyun eğdirme hilesini taşıyan “barış” manevrasını bozguna uğratmanın yolu da, Kürt sorununda demokratik barışçı çözüm talebini özellikle Türkiye cephesinde kitleler içinde yaygınlaştırmaktan geçer. Antifaşist diğer taleplerle birleştirerek Kürt Özgürlük Hareketi’yle (KÖH) ittifak içinde faşizme karşı halkların kitlesel mücadelesini geliştirmek, rejimin manevrasını bozarak faşizmin püskürtülmesi ve yıkılması yönünde geniş güçlerin demokratik güçlerin inşasını sağlayacak. Bu mücadele aynı zamanda rejimin “Kürt hareketini yendik, teslim alıyoruz” ajitasyonunu egemen kılma, Suriye’de himayeci sömürgecilik yoluyla şovenizmi içerde kitlesel desteğinin başta gelen aracı olarak kullanma çabasını da bozguna uğratmanın yoludur.
Devrimci ve emekçi sosyalist hareket, gerek faşist saldırılar gerekse kendi eksiklikleri ve hataları nedeniyle, kitlelerle bağlarını büyük ölçüde yitirmiş, kitleleri mücadelelere seferber etme yeteneklerini köreltmiş durumda. Genç işçi, öğrenci ve emekçi kadın kuşakları üzerindeki etkisi geçmişe göre daha gerilemiş.
Devrimci ve emekçi sosyalist hareket, güncel ihtiyaçlara cevap veren program etrafında antifaşist odak yaratmak için birlik kurmalı. Üst birlik organıyla yetinmemeli, birliğin üsten alta doğru, işyerleri, emekçi semtler, işçi havzaları ve okullarda örgütlü birimleri gerçekleştirmeli. Parti, demokratik kitle örgütleri ve kişileri anti faşist birlik organlarında örgütlemeyi, kitleleri eylemlere seferber etmenin çalışmasını manivelası yapmalı.
İşçi sınıfı içinde çalışmayı esas almalı, gençlik, kadın ve ekolojik hareket içinde gelişmeyi de bununla birleştirmeli, antifaşist mücadelede çizgisi etrafında toplayarak yürümelidir.
Kitlesel eylemleri geliştirmeyi hedeflemeli, bu mücadeleler ve çalışma içinde, devrimci şiarları kitlelerin mücadele deneyimiyle de benimsemesine önderlik etmeli. Öncü partileri bu mücadeleler içinde kitle bağları ve örgütsel bakımdan genişleterek geliştirmeli, kitle örgütlerini başarılı tarzda büyütebilmeli. Gerek öncü ve gerekse kitle örgütlerinin çalışmasını, kolektif katılımcı tarzda yenilemeli. Bu çalışmaların başarısının antifaşist birliğin halklar için gerçek odak haline getireceği bilinciyle hareket etmeli.
Bu başarılırsa antifaşist kitleler üzerinde devrimci ve emekçi sosyalist hareketin siyasi hegemonyası kurulabilir ve burjuva muhalefetin parlamentarist hegemonyasının yerini alarak faşizmi yenilgiye uğratacak ve emekçi halkların iktidarı almasını sağlayacak örgütlü güç hazırlanabilir.
Bu mücadeleler içinde sosyalizmin bilinciyle örgütlenmiş kitlelerin örgütlü gücü biriktirilebilir. Emperyalizme ve bölge gerici devletlerine karşı bölge halkları ve işçilerinin enternasyonalist gücünün gelişmesine en büyük katkı sağlanabilir.
