KANDİL

Selim FERAT yazdı —

  • Metîna’dan Zagros’a ve giderek Kandil’e uzanan bir bölgede Türk devletinin operasyon yapması, Erdoğan’ın başarısı değil, Kürdistan’daki, Erdoğan uydusunun basiretsizliğine de dayanıyor.

Selimferat@web.de

 

Bu senaryo ve Kürdistan topraklarını bombalayan Türk devletinin son saldırıları yeni değil.

Erdoğan Kandil’i yıkacaklarını konuştu.

KDP sessiz kaldı.

Kandil’in ne olduğu biliniyor.

Yıllar önce, Paris’deki öğretiminden sonra Güney Kürdistan’a dönen ve sonradan Parlamento üyesi olan YNK üyesi bir kadınla, bir hafta boyu Kürdistan’ı gezmiştik.

Hewlêr’de yaşıyordu. Kandil’i konuşmuştuk.

Yüreğinin Kandil’de attığını öğreniyorduk.

Güneyli gençlerin büyük bir bölümünün siyasi kıblesinin Kandil olduğunu ondan duymuştum.

Kandil, Kuzey Kürdistan sınırından 100 kilometre uzakta.

Zagros’un devamı.

Zirvesi, Güney ve Doğu Kürdistan sınırında 3.587 metre.

“Partiya Jiyana Azad a Kurdistanê“ (Kürdistan Özgür Yaşam Partisi)‘nin de ana karargahıydı. KCK’nin de ana karargahlarından biri olan Kandil’deki siyasi güçler yakınen 50 kilometrekarelik bir alanı kontrol ediyorlar/dı.

Kandil, Kandil’dekilere karşı suç işleyen devletlere karşı oluşan siyasi bir mecra olarak tarihe geçecek.

Siyasi analizlerde, Kandil bir savunma merkezi.

Kürt varlığını kabul etmeyen, ya da sadece kendi güdümünde, rehin alan Erdoğan’a karşı koyan siyasi bir üs.

Askeri gücü var.

Bu Gerilla gücü, Garê saldırısında, Türkiye namlularının geri tepmesini sağladı.

Kitleleri manipüle etmek için, konan panik ve çöküş sinonümü "Pençe-Şimşek“ saldırısı, işgalci bir tekrardı.

Yenilgiyle sonuçlandığı, mücadele veren kaynaklardan öğreniyoruz.

Ankara’daki karargahın, çöküşü geciktirmek için, Kandil tarafından "sihiri“ sonlandırılan Erdoğan’ı ayakta tutmak için gösterdiği çabaya şaşırmamak gerek.

Kürdistan sorununun helikopter ve uçakla çözülmeyeceğini biliyorlar.

Buna rağmen Erdoğan’ın: “Kandil’i çökerteceğiz ve Kandil’i kandil olmaktan çıkaracağız“ çıkışını doğru okumak gerekiyor.

Böl ve yönet politikasına dayanan bu söylem, “Kobenê düştü düşecek“i çağrıştırdı.

Metîna’dan Zagros’a ve giderek Kandil’e uzanan bir bölgede Türk devletinin operasyon yapması, Erdoğan’ın başarısı değil, Kürdistan’daki, Erdoğan uydusunun basiretsizliğine de dayanıyor.

Güney Kürdistan’da Erdoğan rejimini destekleme seçeneğinin körelttiği KDP, Zagros’ta yaşayan 26 yaşındaki çoban Şervan Resul’un hassasiyetini gösterme yeteneğinden yoksun kaldı: "Türkiye bize günlük olarak gerçekleştirdiği operasyonlar… Halk köylerinden göç etti. Her aileden tarlalarımızı ve mallarımızı gözetmek üzere sadece bir kişi kaldı“.

Neden Türkiye’nin Güney Kürdistan’a gönderdiği her terörist etkisiz hale getirilinceye kadar, bir mutabakata varılmadığını sormak gerekiyor.

Kaçacak delik arayanlar, Gerillalar, Peşmergeler mi olmalı?

Kürdistan’ı işgal için saldırıda bulunan çapulcu, saldırgan Türk ordusunun Güney Kürdistan’da işi ne?

KDP’nin keyfi ile Erdoğan’ın keyfini aynı resim karesine sığdıran güç kim?

Erdoğan neden KPD eliyle Kürt karşıtı pimin çekilmesini sağlayabiliyor?

"Türk devleti yine pişman olacak“;

"Savaş dağlarla sınırlı kalmamalı, her yere yayılmalı“ satırları, mücadeleyi yürüten adamların kaleminden.

Güney Kürdistan’da askeri üsler vardı. Şimdi fiili bir işgal var.

Talep:

Başkan Güney Kürdistan Başkanı olmalı.

Başbakan, Osmanlı valisi değil, Kürdistan Başbakanı olmalı. Kısacası itiraz bu, tarihe düşülecek not bu!

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.