Katilleri sevdirme ucuzluğu

• Lozan’ın yüzüncü yılı ve bu yüz yılda en az otuz defa katliama tabi tuttukları Kürtleri bitiremediler. Şimdi Kürt kuyruklu bakanlarla ve Kürt katili HÜDA-PAR’la bu işi tamamlamaya çalışacaklardır. 

Son zamanlarda akıllara ziyan bir tartışma yürütülmektedir.

Kurdistan’da yaşananlar yaşanmamış gibi, Kürtler balık hafızalı bir toplummuş yaklaşımı sergileniyor. Bu seçimden sonra kendine Kürt yurtseveriyim ve Kurdistan devletini istiyorum diyenleri, onları bu fasık tartışma içine çekenleri hayret ve dehşetle temaşa ediyorum. Bu ne tutarsızlık bu ne cambazlık, doğrusu bazı insanların aklı ne kadar kötü ve iblisi işlere çalıştığını görünce, İblisin Öğretmeni insandır söylevleri günümüzde hakikate bürünüyor.

Bu konuşma ve tartışmaların sahipleri Kürt olunca dehşete kapılmamak mümkün görünmüyor. Firavun Erdoğan ve katil avanesinin bin bir sahtekarlıkla kazanmış oldukları sözde seçiminden sonra, yaşananlar adeta bir akıl tutulması ve münafıklığın zirvesi gibi duruyor. Seçim öncesi oluşturulan katiller ittifakının bu denli oy alabilmeleri ise ayriyeten sosyoloji bilimcileri tarafından detayları ile incelenmelidir. Bu tartışmalarda veya oluşturulmak istenen tartışma Kürtler adına Kürtlere katillerini şirin ve kurtarıcı olarak göstermektir. 

Türk devlet geleneğinde sürekli tekrarlanan bu yöntem şimdi bedel veren Kürtlere dayatılmaktadır. 2014 yılından beridir Kürtlere jenosidi dayatan bu yönetim, bu kabineye birkaç katil bakan atayarak süreci götürmeye çalışmaktadır. 

Sürece Şimşek, Fidan, Yılmaz ve Koca’nın Türk’ten daha çok Türkçü olan bu katillerin bir Kürt kazanımı olarak gösterilmesi, biz Kürtler açısından tam bir faciadır. Kürt’ün kanını dökerek Kürt’ü yok etmeye yemin etmiş bu Türkçülük, bu bakanlarla Kürtleri bitireceğini, kuyruklu Kürt masalları ile Kürtleri elimine edeceğine inanmaktadır. Milletlerin haklı davalarında, sömürgeci katilleri ile aynı cephede kendi milletine karşı savaşanlar ne zamandan beridir mazlum milletlerinin kurtarıcısı oldular?

Bir anlık düşünelim: Filistinlilerden bazıları İsrail’in hükümetinde bakan olacaklar ve Filistin milleti bunu bir kazanım olarak konuşacak. Var mı öyle bir dünya? Tersten bir durum olarak empati yapalım. Biz Kurdistan’ı kurduk ve Türklerin hepsine jenosidi reva gördük, sonrada bizlerle beraber Türkleri öldürenlerden kendi kabinemize bakanlar yerleştirdik. Türkleri katle ve yok etmeye tabi tuttuğumuzda, bizlerle beraber Türkleri katleden ve Jenoside tabi tutulan hangi Türk, bu bir kazanımdır, diye bir cümle kurabilir? 

Şimdi kendilerine Kürt diyen ve Kurdistan’ın bağımsızlığını savunduğunu söyleyenlerin, mücadelede insan üstü irade göstererek emek verenlere, on binlerce Şehide ve onların yakınlarına, zindanlarda vahşeti yaşayan on binlerce esire ve sokaklarda direnen tülbentli annelerin gözlerinin içine bakarak bu abes cümleleri kurmaları ucuzluk ve ahlaksızlık değilse nedir?

Bu da yetmezmiş gibi, Türklük sözleşmesini amellerinde yerine getirmiş Hizbul Kontra’dan (HÜDA-PAR) birkaçını meclise taşıyarak Kurdistan sahipsiz değil cümleleri kurulmaktadır. 

On yedi bin sivil ve savunmasız Kürt’ü katledenler, domuz bağları ile günahsız insanları vahşice öldürenler, bizlere şirin gösterilmeye çalışılmaktadır. Zalim ve gaddar olan Türk devleti ile her türlü vahşeti Kürtler üzerinde uygulayanlar, Türk devletinin bir karakolunun camına taş atmayanlar, Kurdistanî olan her şeyi küfür ve kafirlik ad edenler, Kürtleri İslam düşmanı olarak katl edenler, Kürtlerin katli vaciptir, kızları cariye ve malları ganimettir diyenler, Kurdistan’ın sahipleri imişler…

Kürt halkına bütün ömürlerini bağışlamış, canlarından, mallarından ve rahatlarından vazgeçmiş olanlara, ellerinizdeki Kürt kanını temizleyip gelin, ondan sonra duruma bakarız diyen bu fütursuz ve yüzsüz katilleri, şirin göstermeye çalışanlar Kurdistan’ın sahipleri olacaklarmış. Bu tartışmaları ve cümleleri Kürt milletinin yanında sarf edenlere asla fırsat verilmemelidir. 

Bu yüzlerce yıldır verilen emeğe, kana ve alın terine ihanettir.

Katiller nasıl da soğuk kanlı bir şekilde tv’ler de boy göstermekteler. Katillerimiz Kurdistan davasını ağızlarına alma cüretini gösteriyorlarsa, bu sadece Kurdistan davasını bitirmeye ve Kürtleri Türk devlet terörüne kurban etmeyi daha derin ve kirlice sürdürmek demektir.

Bazıları bunlara Kürt Haması demekteler. Hamas adını bunlara takanlar bu isme de ihanet etmekteler. Hamas’ın duruşunu bunların durumu ile karşılaştırma büyük bir haksızlıktır. Hamas, İsrail ile iş birliği yapanları cezalandırırken, İsrail sözcüğünün geçtiği her kelimeye şiddetle karşı çıkarken, HÜDAPAR ya da Kontralar ise, Türk devletinin hizmetinde canla başla çalışmışlar, şimdi bu çalışmaların semeresini meclislerde toplamaktadırlar.

Ey zulme ve vahşete karşı yarım asırdır direnen ve kıyamda olan Kürtler;

Lozan’ın yüzüncü yılı ve bu yüz yılda en az otuz defa katliama tabi tuttukları Kürtleri bitiremediler. Şimdi Kürt kuyruklu bakanlarla ve Kürt katili HÜDA-PAR’la bu işi tamamlamaya çalışacaklardır. 

Bunlara pirim verilmemeli her yerde Filistinlilerin ve diğer onurlu milletlerin yaptığı gibi bu cümleleri kurarak, katillerimizi bize şirin göstermeye çalışanların yüzüne tükürmeli ve teşir edilmelidirler. Hiçbir kimse bu katilleri Kürtlük adına bize şirin gösteremez/gösterememelidir. 

Şimdi daha fazla haklı davamıza sarılma zamanı, şimdi her tarafta hakikati örme ve dürüst Kürtleri bir araya getirerek ittifakı güçlendirme zamanı.

Bu yüzyıl mazlum halkımızın kurtuluş yüz yılı olacaktır. Kemalizmin kırmızısı, yeşili, abdestlisi, abdestsizi, sosyalisti ve demokratı yenilgiyi yaşayacaklardır.

Kimse Kürtler üzerinde ucuz ve yanlış hesap yapmamalıdır. Kürtler eski Kürtler değil, yarım asırlık bir mücadele deneyimine sahiptirler. Merhum Yılmaz Güney'in dediği gibi; Kazanacağız mutlaka kazanacağız! 

Ortadoğu toplumları başta olmak üzere bütün mazlumlara umut ve ışık olmayı sürdüreceğiz. Hakikat karşısında hiçbir güç duramamıştır/duramayacaktır.

Kürtler bu kirli ve ucuz oyunları da boşa çıkaracak ve özgürlüklerine kavuşacaklardır.