Kürt dirilişi

• Kürt halkı 11 Temmuz itibariyle yüz yıllık varolma mücadelesini büyük bir başarı ile tamamlamış ve bütün görkemi ile tarih sahnesine çıkmıştır. Şimdi sıra demokratik ulusun her alanda inşasındadır…

Bütün Türkiye halkları için 11 Temmuz bir dönemin bittiği, başka bir dönemin başladığı bir gün olarak geçecek. O gün aslında Kürt Halk Önderi’nin altını kalın harflerle çizdiği “Varlık sorunu çözülmüştür” tespiti başta Türk devleti olmak üzere bütün dünya tarafından tasdik edildi.

O gün orada olanlar sadece Kürt gerillalarının silah bırakma törenine şahitlik etmediler; aynı zamanda Kürtlerin bir yüz yıldır devam eden varlık yokluk savaşının sonuna gelindiğine şahitlik ettiler.

Evet, gerçekten de Kürtler yirminci yüz yılın en şansız halklarından biri olmuştur. Tarihte bunu sadece Kürtler yaşamadılar; Polonların da böyle bir dönemi var. Onlarda büyük emeklerle yeniden tarih sahnesine çıkmayı başarmış bir halktır.

Yine Yahudi halkı da uzun bir dönem diaspora halkı olarak yaşadı. Burada mesele bir devlet sahibi olmaya indirgenemez; fakat her halkın kendine ait bir bölgede hiç bir bencilliğe düşmeden başkaları ile de paylaşmayı bilerek yaşama hakkı var.

İsrail devletine eleştirimiz bencilce bütün bölgeyi kendisi için istemesindendir; yine İran ve Türkiye’de benzer bir pozisyonda duruyorlar. Çünkü bu devletlerin tamamı bambaşka ideolojik arka planları olmasına rağmen klasik ulus devletçi bir pozisyondadırlar ve ulus devletçi yaklaşımlar çeşitliliği bir tehdit olarak algılar.

Ortadoğu’nun temel sorunu tam da bu olmaktadır ve bu noktada Kürt Halk Önderi’nin demokratik ulus paradigması söz konusu ötekileştirici dil ve onun üzerinden inşa edilen ulus devlet anlayışının panzehiri olmaktadır…

Kürt halkı 11 Temmuz itibariyle yüz yıllık varolma mücadelesini büyük bir başarı ile tamamlamış ve bütün görkemi ile tarih sahnesine çıkmıştır. Şimdi sıra demokratik ulusun her alanda inşasındadır…

Şimdi artık Kürt’ün şiirini, romanını yazmaza, en gelişmiş bilimsel kurumlarını yaratmaya gelmiştir. Bunun sorumluluğu hepimizin omuzlarındadır. Eskiden insanlar kendi sorumluluklarından kurtulabilmek için her işi Kürt gerillasına havale ederler, onlardan beklerlerdi…

Şimdi artık kimsenin böyle bir lüksü yoktur, Kürt gerillası elli yıllık mücadele sonrasında Kürtlerin varlık sorununu ortadan kaldırılmıştır. Şimdi sıra Kürt Kimliğinin demokratik ulus paradigması temelinde yeniden inşasına gelmiştir.

Bundan sonra bütün bir halk olarak Kürtler seferber olmalı ve el birliği ile demokratik ulus inşasına koyulmalıdır.