Kurtuluşu bekleyen Efrîn

Ahmet TURHALLI yazdı —

  • Efrîn’in kurtarılması her Kürdün üzerine hakka’l- yakin, ilme’l- yakin ve ayne’l- yakin farzdır. Kürt milletinin en temel hedefi olarak karşımızda Efrîn’in kurtuluşu durmaktadır.

Türk işgal güçleri, onların piyadeleri olan çete ve harami gücü ÖSO ile birlikte, Efrîn kentine 20 Ocak 2018 de işgal harekatına giriştiler. Yüzlerce uçak ve modern ağır silahlarla barış ve kardeşlik içerisinde yaşayan insanları dünyanın gözleri önünde katle başladılar. Coğrafyasında yetiştirdiği zeytin ağaçları ile meşhur olan, üzerinde yaşayan insanlara da barışı simgeleyen zeytin dalı gibi karakter kazandıran bu kent, ne yazıktır ki cihanın gözleri önünde haritadan silinircesine saldırıya tutulmuştu.

Zalim ve vahşice saldırıya karşı, sözde insanlık değerleri etrafında kurumlaşmış olduklarını iddia eden BM, AB, ABD ve RUSYA yönetimlerinin ise gıkı çıkmadı. Bilakis bunların aktif açık ve gizli destekleri ile bu halk ve bu coğrafya yok edildi. Efrînliler ve bilcümle milletimiz kapanmaz yara olan Efrîn’in kurtarılacağından, emin olmalı, bu umudun mutlaka gerçekleşeceğini de bilmelidir. Çünkü bu kentimizin kurtuluşu ile milletimiz, millet olma vasfına eksiksiz bir biçimde kavuşmuş olacaktır.

Efrîn’e saldırı ile kadim milletimiz yok edilmek istenmiştir. Kürt’ün azılı düşmanı olan, Kürt’ün bitmesine ve yok olmasına yemin eden Türk rejimi, Efrîn’i işgal ile, dünyaya Kürt’e düşman olduğunu açıktan deklare etmişti. Zalim ve vahşi rejimin yanında duranlar da saflarını tam ve eksiz bir biçimde aleni olarak göstermişlerdi. Türk İslam sentezinin gerçek yüzü ve münafıklığı Efrîn’e saldırı ile maskesiz bir biçimde ortaya çıkmıştı. Camiler’in, Kur’an ın, İslam’ın ve kendine Müslümanım diyenlerin nasılda Kemalistler tarafından fütursuzca kullanıldığı bu vahşi saldırı ile bir kez daha görülmüştü.

Camilerde fetih sureleri okutularak mazlum Kürt’e karşı olan kin ve nefretleri ağızlarından akmıştı. Samimi Müslümanın ve gözü kapalı olarak gaflet içerisinde yaşayan Kürt Müslümanın 'biz kardeşiz' aldatmacası, bu saldırı ile daha iyi anlaşılmıştı. Hain ve kendi kavminin düşmanına işbirlikçilik yapan iblis yüzlü Kürt’ün çirkinliği ve berbat duruşu da Efrîn saldırısı ile zirve yapmıştı. İnsani değerlerden dem vuran kurum ve kuruluşların, devletlerin, dindarların gerçek yüzü Efrîn savaşı ile ortaya çıkmıştı. Rusya’nın Mahabad’ tan sonra Kürde olan aleni ihaneti bir kez daha acımasızca tecrübe edilmişti.

Dünya devletlerinin kendilerine maske edindikleri demokrasi, insan hakları, barış ve eşitlik maskesi Efrîn’de olup bitenlerle paramparça edilmişti. Türk rejiminin terör uygulamaları zirve yapmıştı. 21. yy’da devletlerin ve rejimlerin nasılda çıkarları uğruna hiçbir değer tanımadıkları ispatlanmıştı. Dünya insanlık vicdanının Kürtler’le beraber olduğu anlaşılmıştı. Kemalist Türk rejiminin barbar olduğu, geçmiş tarihinde, Osmanlı ve Hülagu rejiminin vahşetleri anlaşılmış, bu rejim ve uzantılarının, tarihe ve insanlığa sadece işgal ve yıkım bıraktığı bir kez daha görülmüştü. İslam adına hareket edenlerin çoğunlukla iktidarların ve maddi gücün müminleri olduğu anlaşılmıştı. İslam’ın sadece iktidarlar tarafından kullanılan birer aparat olarak görülüp istismar edildiği, kitlelerin ve ümmetin Kur’an ve Muhammed-i İslam’dan uzaklaştığı aşikar olmuştu. Sistemlerin din adına sakallı, cüppeli belamlar kiralayarak, camilerde ve sınır boylarında propaganda yaptırdıkları anlaşılmıştı. Kadim Kürt yurdu, münafık dünya yöneticilerinin ve özellikle Rusya’nın aktif desteği ile işgalciler tarafından cehenneme çevrilmiş durumdaydı. 

Saldırılardan dolayı 300 binden fazla Kürt yerinden yurdundan edildi. İşgalden önce nüfusun yüzde 98 Kürt iken, işgal sonrası Kürt nüfus yüzde 20’nin altına düştü.

Tarihi eserler çalındı, mezarlıklar ve ibadet yerleri yakıldı yıkıldı.

8595 günahsız sivil insan kaçırıldı, büyük çoğunluğu katl edildi, diğerlerinin akibeti bilinmiyor. Birçoğunun yakınlarından fidye isteniyor. 368 bin zeytin ağacı kesildi, 17 binden fazla ağaç yakıldı, 12 bin hektarlık alan ateşe verildi, zeytin yağları çalındı ve satıldı. Dükkanlar evler talan edildi, kız çocukları ve kadınları tecavüze uğradı ve öldürüldü.

Şimdi Efrînliler evlerini talan edenlerin ve onları katl edenlerin intikamını almak  ve evlerine dönmek için dondurucu soğuklar altında kamplarda yaşam mücadelesi vermekteler.  

Efrîn, kapanmayan açık kalp yarası gibidir. Efrîn ve Efrînliler şahsında bitirilmek istenen kadim Kürt milletidir.

Efrîn’in kurtarılması her Kürdün üzerine hakka’l- yakin, ilme’l- yakin ve ayne’l- yakin farzdır. Kürt milletinin en temel hedefi olarak karşımızda Efrîn’in kurtuluşu durmaktadır.

Bizler Kur’an’ın deyimi ile hakkımızı kendi ellerimiz ile almak zorundayız, onun hazırlıklarını tamamlamalı ve hayati olan bu sorumluluğumuzu yerine getirmeliyiz. 

'‘Onlarla savaşın ki Allah, sizin ellerinizle onların cezasını versin ve onları rezil ve rüsva etsin, yardımı ile sizi onlara muzaffer kılsın. Ve mümin bir kavmin yüreklerini ferahlandırsın. Ve kalplerindeki öfkeyi gidersin.’’ (Tevbe 14-15)

Kalplerimiz ve vicdanlarımız o kadar yaralı ki, başımıza gelenler o kadar ağır ki, bunlardan kurtulmamız ancak Efrîn’in kurtuluşu sağlandığında ve tam bir zaferle taçlandırıldığında sorumluluklarımız yerine getirilmiş olacaktır.

Efrîn özgülünde bize yaşatılanları nasıl unutacağız!... Unutanların kalbi kurusun, beyni dumura uğrasın. Ortadoğu’nun kalbi olan Büyük Kurdistan ve onun atar damarı olan Efrîn kurtarılmadan Ortadoğu topraklarına asla huzur gelemeyecektir. Efrîn kurtulduğunda, zalimler tepe takla olacaklardır. Efrîn’i zayıf halka olarak görüp saldıranlar ve Efrîn’i böyle vahşice talan edenler, yenilgiyi tattıklarında o zaman biz mazlum ve haklıların kalbi rahatlayacak, zalimlerde esfele-i safiline (cehennemin en alt katına) yuvarlanacaklardır. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.