Newroz ve moment

Ziya ULUSOY yazdı —

  • Bu Newroz, kimyasal savaşa karşı mücadelenin de, anti faşist kitlelerin devrimci doğrultuda mücadeleye seferber edilmesinin de yükselen ateşi ve ışığı olsun!

Bu Newroz iki önemli olgunun kesiştiği momentte kutlanacak.

Birincisi,  Erdoğan-Akar çetesi, fosfor ve kimyasal bombardımanla Kurdistan devriminin gerilla karargâhlarına saldırıda ısrar ediyor.

İkincisi seçim süreci ve bu süreçteki baskı ve yasaklar.

Kimyasal bombardıman, son yıllarda Erdoğan faşizminin yoğunlaştırdığı savaş suçu ve saldırısı. Amacı Kurdistan gerillasının merkezi üslenmesi Medya Savunma Alanları’nı(MSA) işgal etmek ve  devrimin beynini tasfiye etmek. Başaramadığı halde ısrar ederek büyük zararı vermek istiyor.

Erdoğan faşizmi, kimyasal savaş suçunu işlerken, emperyalistlerden fiili onay almanın rahatlığı içinde. Fakat daha büyük rahatlığı ise içerden alıyor. Burjuva muhalafet Millet İttifakı(Mİ), kimyasal savaş suçuna itiraz etmediği gibi, Erdoğan faşizminin Rojava ve MSA’ında tırmandırdığı savaşa son verme vaadinde bulunmuyor.

İşçi sınıfı hareketi ve ezilenler, kimyasal ve işgalci savaşa kararlı duruş sergilemeden, sosyalizm mücadelesinde örgütlü güçlerini büyütemez. Diktatörlük ve burjuva muhalefetin savaşla sürekli zirvede tuttuğu şovenizmin faşist kitlesel destek üretmesini ve faşizme mahkumiyeti yenilgiye uğratamaz.

Devrimci ve emekçi sol hareket de bu bilinçle hareket ederse, faşist kitle temelinin başta gelen kaynaklarından biri olan şovenizmi yarabilir, heyelana dönüştürerek faşizmi yenilgiye uğratabilir.  

Gerilla mücadelesi, Erdoğan faşizminin kalıcılaşmasını önleyen başta gelen etken oldu. Beklenebileceği gibi özellikle Türkiye kesiminde faşizmin kitle tabanını yıkıma uğratamadıysa da, sıranın yasal ve fiili demokratik hak kullanımının ezilmesine gelmesini önleyebildi. Kitlelerin eylem yapabilmelerini esinledi ve cesaret verdi.

Bu Newroz, emekçi ve ezilen kitlelerin Erdoğan faşizmine karşı mücadelelerini yükselişe geçirmenin kilometre taşı olsun.  

Şimdi Erdoğan faşizmine tepki duyan kitleleri kazanma üzerine elbette devrimci hareketle Mİ arasında hegemonya mücadelesi kavşağından geçiliyor. Devrimci ve emekçi sol hareket, emekçi kitleleri ve ezilenleri faşizmi yıkma mücadelesine seferber edebilecek mi? Yoksa Mİ, burjuvazinin hakimiyetini, Erdoğan faşizminden parlamenter gericilik ve faşizan baskı rejimine yumuşak bir geçişle korumayı başaracak mı ?

Anti faşist kitleleri kimin kazanacağına ilişkin bu hegemonya mücadelesinin gelişme yönü, hangi çizgi ve yolun galip geleceğini de, faşizmi yıkma mücadelesinin kaderini de belirleyecek.

Faşizme tepki duyan geniş kitleler, seçim zaferiyle ama elbette Mİ adayını destekleyerek, Erdoğan faşizmini yenilgiye uğratacakları beklentisinde. Bu, Erdoğan faşizmine karşı durma doğrusundan hareket etmek ama aynı zamanda Mİ ile az çok demokrasi elde edilebileceği yanılgısını da taşımak demek.

Seçim süreci, esasen erken başladı. Şimdi oy işini sonuçlandırma safhası. Erdoğan faşizmi, Rojava’da işgali genişletme çabalarıyla, suikastlerle, MSA’da kimyasallı bombardımanlarla ve linç ile savaş tetikleyici suikastler, bombalamalarla seçim "kazanma" sürecini başlattı. Artı elbetteki HDP’li belediyelere kayyımlar ve HDP ile sosyalist partilere zindan saldırısıyla...

Bu saldırılarına rağmen Erdoğan faşizmi, yaratmak istediği ortamı tam yaratamadı. Linçleri ve 1 Kasım 2015 ortamını yaratmayı başaramadı.

Seçimin oy safhasında; Erdoğan faşizmine, OHAL baskısına, hilelerine, HDP’yi kapatmasına, zindan silahına, depremi felakete dönüştüren çürümüşlüğüne karşı mücadele ve demokratik cephenin/HDP ve EÖİ’nın seçimde kitle desteğini arttırmayı birlikte iç içe yürütmek anın güncel görevi.

Demokratik cephe kitle desteğini güçlendirir ve bu desteği kitle mücadelelerinin yükseltilmesinin basamağı olarak değerlendirmeyi başarırsa, oy safhasının sonucunda iktidarın diktatörden Mİ’ye geçiş manevrasının oyalama sürecini püskürtme hazırlığını başarmış olur.   

Komünist ve devrimci hareket, burjuvaziden bağımsız mücadele bilinci ve örgütlü güç birikimini bu seçim sürecinde de geliştirebildiği ölçüde, devrimci kitle mücadelesinin bir manivelası olarak değerlendirebileceği anti faşist kitleleri kazanma mücadelesini ilerletebilecek.

Bu Newroz, kimyasal savaşa karşı mücadelenin de, anti faşist kitlelerin devrimci doğrultuda mücadeleye seferber edilmesinin de yükselen ateşi ve ışığı olsun!

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.