Ölümün ağzı ve mücadele

Ziya ULUSOY yazdı —

  • Faşist şef Erdoğan, “Milli Şef”ten çok daha fazla işçi sınıfını ve Kürt halkını “ölümün ağzı”na atıyor. Yetinmeyip “kader”iniz budur, devam edecek diye dayatıyor.
  • Komünist ve sosyalist hareket, işçi hareketiyle güçlü, mücadeleci ve enternasyonalist bilinç geliştirici bağlarını güçlendirerek, Soma katliamına karşı çabasını daha ileri düzeye çıkararak, Amasra işçisiyle ve kimyasal silaha maruz bırakılan Kürt özgürlük mücadelesiyle birleşik mücadeleyi örerek, cendereyi kırabilir.

 

Ölümün Ağzı, Zonguldak ve yakın bölge köylülerinin  mükellefiyetle aile başı maden işçisi olarak çalışma zorunluluğunu anlatan roman. Maden işçisinin zorunlu çalışmayla ömrünün tüketildiğini anlatır.  

Roman’ın yazarı İrfan Yalçın “Milli Şef” İnönü’nün maden bölgesi ziyaretinde daha fazla üretim için zorlandıklarını da çarpıcı tarzda işler. 
Edebi emeğin bu ürünü, işçi sınıfına yönelik ağır baskı ve çalışma koşullarına karşı devrimci bir dönemde edebiyat alanındaki mücadeleydi, Zola’nın Germinal romanı gibi. 

Zonguldak Kozlu maden işçileri 1965’te bu kez ağır çalışma koşullarına karşı greve gittiklerinde jandarma kurşunuyla 2 yoldaşlarını şehit verdiler ama işçi sınıfı hareketini yükselttiler. 

İşçi hareketi mücadeleyle jandarma zorunu azaltabildi, ağır çalışma koşullarını değiştirebildi.   

“Milli Şef” döneminde Kurdistan’da köylüler günlük ekmek tayini karşılığında jandarma zoruyla yol yapımında çalıştırıldılar. Özellikle askeri harekatlar için acil yol yapımıyla Kürt köylüsüne dayatılan ölümün ağzı, daha sonraki onyıllarda makalelerle ve siyasi kitaplarla anlatılabildi. 
Kurdistan ulusal özgürlük mücadelesi, 38 Dersim tertelesinde, mağaralara sığınmak zorunda kalan Kürt halkına karşı diktatörlüğün kimyasal gaz kullandığı gerçeğinin açığa çıkarılmasını ve yazılabilmesini sağladı. 

Madenci için sosyal “ölümün ağzı”, Kürt emekçiler için sosyal ve siyasal” ölümün ağzı”, Türk burjuvazisinin hızlı sermaye birikimi için emekçilere dayattığı “kader”!

Faşist şef Erdoğan, “Milli Şef”ten çok daha fazla işçi sınıfını ve Kürt halkını “ölümün ağzı”na atıyor. Yetinmeyip “kader”iniz budur, devam edecek diye dayatıyor. 

Soma’da, Amasra’da madenciyi, Tuzla’da tersane işçisini, Korona salgınında işler aksamasın diye bütün işçileri ölümün ağzına  atıyor. 

Ankara Gar katliamında, Suruç’ta sosyalistleri ve barış mücadelecilerini, Cizre –Sur vahşetinde Kürt halkını katlediyor.  Erdoğan, büyüyen Kürt özgürlük mücadelesine karşı Çöktürme Planı’yla saldırıyor. Kobanê’nin düşmesi için DAİŞ vahşetini yaşatıyor. Rojava işgalini, uçak, SİHA, tank ve top bombardımanını Kürt halkına reva görüyor. Son iki yıldır medya savunma alanlarındaki savaşta kimyasal gazla ölümü dayatıyor. 

Kürt tarım ve inşaat işçisine ise yalnızca ağır sömürüyü değil ırkçı linci ve kurşunlanmayı dayatıyor. 

Soma ve Ermenek’ten sonra Amasra ocağında 41 işçiyi öldüren sosyal cinayete karşı öfke mücadeleye dönüşmediyse, Erdoğan faşizmi, başta sendika yönetimlerinin işbirliği ve teslimiyetinden, şovenist şartlanmadan yararlandığı içindir. 

Fakat aynı zamanda işçi hareketi ve sosyalizm mücadelesinin geçmiş süreçteki toplam zaafının da bunda rolü var. 
İş cinayetlerindeki çarpıcı artış için de bu geçerli. 

Sermayenin faşist şefi Erdoğan’ın işçiye “ölümün ağzı”nı kader olarak dayatmasını, sendikacı işbirliği suç ortaklığıyla kolaylaştırıyor. Erdoğan’la köçek oynatan sendikacı, birlikte “ölümün ağzı”nı kader diye dayatıyorlar. Türk-İş yönetimi Erdoğan’la işbirliği yaparak “ölümün ağzı”nı işçiye reva görüyor. 

Mücadele zaafı ise diktatörün ve işbirlikçi sendikacının işini kolaylaştırıyor. 

İşçi hareketinin geriletilmesi, tevekkül ve şovenist şartlanma, Erdoğan’ın Kürt özgürlük mücadelesine karşı soykırımcı işgal ve saldırısında pasif kitle desteği sağlıyor. Kimyasal silah kullanılması karşısında sessizlik ve desteğe kadar varıyor.  

Batı’da Kürt tarım işçisinin linç edilmesine sessiz kalan  pasif destek de buradan geliyor. 

Bu cendere, başta işçi hareketinin geliştirilmesi ve devrimcileştirilmesiyle kırılabilir. Tabii ki tüm ezilenlerin birleşik mücadelesiyle kolkola. 

Komünist ve sosyalist hareket, işçi hareketiyle güçlü , mücadeleci ve enternasyonalist bilinç geliştirici bağlarını güçlendirerek, Soma katliamına karşı çabasını daha ileri düzeye çıkararak, Amasra işçisiyle ve kimyasal silaha maruz bırakılan Kürt özgürlük mücadelesiyle birleşik mücadeleyi örerek, cendereyi kırabilir. 

“Ölümün ağzı”nı geriye Erdoğan faşizminin ve burjuvazisinin üzerine püskürtebilir. 

Erdoğan faşizmini yıkmanın, emeğin kurtuluşunu gerçekleştirmenin yolunu açabilir.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.