Rojava; devrim ve sanat ilişkisi

Hüseyin GEDİK yazdı —

  • Rojava Devrimi, sanat atölyelerinin, sanatçıların maden ocağıdır. Devrimin işlenmemiş cevherleri, yetenekli, hünerli ve bir o kadar da tutkuyla sanata bağlı sanatçıları beklemektedir. Toplum için sanat diyenler, duygu yoğunluğu, düşünce derinliği, ruh zenginliği olanlar için sanatın ana kaynağı olan Rojava’da aradıklarının fazlasını bulacaklardır.

Sanat ve politika ilişkisi genelde hep tartışma konusudur. Sanatı politikadan ayrı düşünenler olduğu gibi, sanat, sanat için yapılmalıdır görüşünü savunanlar da vardır. Sanat, toplumun manevi ihtiyaçlarına cevap veren içerikte üretim yaptığından dolayı ‘politikadan ayrı düşünülemez’ görüşünde olanlar daha çoğunluktadır. Niyetinde politika, halkın çıkarlarını temsil ettiği, rahat ve huzurlu bir yaşam sağladığı oranda politikanın kendisi de sanata dönüşmektedir. Sanatın malzemesi toplumsal yaşam olduğuna göre, politika ile bağı göz ardı edilemez. 

Her insan politikayla yakından ilgilenmese de yaşama dair mutlaka bir bakış açısı vardır. Birey, sahip olduğu dünya görüşüyle, savunduğu kültürel ve ahlaki değerlerle, içinde yaşadığı toplumla vardır. Bu temelde sanat çalışmalarına yaklaşırken her sanat aynı zamanda politiktir sonucu çıkar. Sanata ilgi duyan çevrelerin duygu ve düşüncelerini yansıttığı, halkın geneli tarafında kabul gördüğü oranda, kitlelerin siyasi eğilimlerine göre sanat politik bir değer kazanır.  

‘Sanat, bir anlamda politikadır’ görüşü daha yaygın kabul görmüş bir düşüncedir. Sanatın üretimi, içeriği, finansmanı, tüketimine varana kadar, geçtiği aşamalara bakılırsa politik bir değer kazanmaktadır. Sanatın politika olduğunu söylerken, her sanatçının mutlaka ‘politikayla ilgilenmesi gerekir’ sonucu çıkarılmasın. Bütün zamanlarda sanat bir şekliyle politikaya hizmet etmiş ve hep iç içe olmuştur.  

Sanatın toplumcu yönü vardır. Bu nedenle sanat alanı bağımsız ve özgür olması doğası gereğidir. Sanat faaliyetleri, sanatçının duygu ve düşüncelerinde hayat bulan bir çalışma alanıdır. Kaynağı toplumdur. Toplumsal yaşamda ortaya çıkan olayları sanatçının düşüncesiyle, duygu dünyasıyla harmanlanması ve yeniden yorumlanarak topluma sunulmasıdır. Toplumsal hafızanın oluşumuna katkı sunan çalışmadır.

Sanatın kültür ile anılması toplumsal yaşamda önemli bir yer tuttuğundan dolayıdır. Manevi değerlerin oluşumuna sunduğu katkılardan dolayı kültür-sanat çalışması yaşamın yeşermesi olarak tanımlamak mümkündür. Sanat, kültürle buluştuğu oranda toplumun yaşam tarzına, kimliğine, gelenek ve göreneklerine, ahlaki değerlerine, insana-doğaya saygıya, kolektif yaşama, toplumu bir arada tutan bütün değerlere kaynaklık edecek kadar geniş bir yelpazede anlam bulacaktır.

Sanatçı ise bütün toplumsal değerleri en derinden yaşayan duyumsayan, algılayan, hisseden, duyguda ve düşüncede anlamlandıran, kendi ruhsal dünyasıyla yeniden yoğurarak sanata dönüştürüp toplumun hizmetine sunan kişidir. Sanatçı kimliği böyle temsil edildiği oranda toplumun vicdanı haline gelmesi kaçınılmazdır.

5. Uluslararası Rojava Film Festivali’nin doğduğu coğrafya aynı zamanda devrimi doğuran bir coğrafyadır. Rojava devrimi bu anlamda kendi sanatını ortaya çıkaran bir devrim olması nedeniyle önemlidir. Uluslararası Rojava Film Festivali, henüz emekleme döneminde de olsa, endüstriyel bir sektöre dönüşmeden alternatif bir sinemanın mümkün olduğunu ortaya koymuştur. Rojava’da sanat ve devrim buluşmuştur. Rojava devrimi, sanatın bağımsız ve özgür bir şekilde serpilip gelişmesine önemli bir zemin sunmaktadır.

Rojava devrimi bir kadın devrimi olarak isim yapan boyutunun yanı sıra enternasyonal karakterinin de en fazla ön plana çıktığı bir devrimdir. Enternasyonalizmin ideolojik ve teorik açılımıyla düşüncede güncellendiği, amaç ve hedefleriyle yeni bir pratik boyut kazandığı yer Rojava devrimidir. İçinde enternasyonal ruh taşıyan Rojava devriminin doğurduğu sanat faaliyetleri, enternasyonal dayanışmayı ve buluşmayı en fazla hak eden bir film festivaline ev sahipliği yapması oldukça anlamlıdır.

Enternasyonal dayanışmanın bir ürünü olan Rojava devrimi, ürettiği filmlerle uluslararası boyut kazanması ve uluslararası film festivali gibi bir organizasyonla kendisini örgütlemesi en fazla da Rojava’ya yakışan bir durumdur. Sadece film alanında değil, sanatın bütün dallarında evrensel hale gelmeyi hedeflemelidir. Demokratik toplum bilinci aynı zamanda kültür-sanatın evrensel ölçekte gelişmesinin kök hücresidir. Sanat, devrimle buluştuğu olanda kalıcı hale gelecek ve devrimin öz suyu olacaktır. Yeni toplumsal inşanın en fazla ihtiyaç duyduğu alan kuşkusuz kültür-sanat alanıdır. Rojava Film festivali böyle ele alındığında çok daha anlamlı olacaktır.

Bu yıl ki uluslararası Rojava Film Festivali’nin ilk filminin Nazım Daştan’a adanmış olması da ayrı bir önemi vardır. Gazeteci kimliğiyle halkın doğru haber alma hakkı uğruna bir yıl önce, meslek arkadaşı Cihan Bilgin arkadaşla birlikte Rojava’da şehadete ulaştı. Film, Nazım arkadaşın yaptığı bir haberden esinlenerek senaryolaştırılmış bir hikâyeden yola çıkmıştır. Nazım’ın bir haberi bir film doğurmuştur.

Rojava Devrimi, sanat atölyelerinin, sanatçıların maden ocağıdır. Devrimin işlenmemiş cevherleri, yetenekli, hünerli ve bir o kadar da tutkuyla sanata bağlı sanatçıları beklemektedir. Toplum için sanat diyenler, duygu yoğunluğu, düşünce derinliği, ruh zenginliği olanlar için sanatın ana kaynağı olan Rojava’da aradıklarının fazlasını bulacaklardır.

Emsalsiz direnişler, dünya ordularına parmak ısırtacak savaşçı kadınlar, her kesimden cesur yürekli insanlar, ortaya çıkan muazzam irade gücü, sergilenen büyük kahramanlıklar, yaşanmış trajediler, vahşet düzeyinde yapılan katliamlar, toprağa düşen on binlerce şehit, bedel ödemiş, canından bir parça can vermiş on binlerce gazi, yüreğiyle, emeğiyle, duasıyla devrimi sahiplenmiş bir toplumun omuzlarında yükselen Rojava devriminin gelecek nesillere aktarılması gereken bolca hikâyesi vardır. İşte sanat bunun için vardır. Devrimi sanatla taçlandırmanın zamanıdır.

Bu vesileyle, 5. Uluslararası Rojava Film Festivali’nde emeği geçen bütün çalışanları, sanatçıları, gösterime sunulan bütün film emekçilerini, sanata gönül vermiş gösterime katılan bütün sanatseverleri kutluyoruz. Daha büyük başarılara imza atacaklarına yürekten inanıyoruz.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.