Seçim ve olasılıklar

Ziya ULUSOY yazdı —

  • Erdoğan faşizminin olası hile ve saldırganlığına karşı direniş de, seçimde Yeşil Sol Parti sembolü altındaki devrimci demokratik cephenin daha büyük başarı kazanması da, ezilenlerin bayramı devrim için güçleri büyütmenin an’daki görevidir.

Yazı yazıldığında 14 Mayıs’a 2 gün vardı. Erdoğan faşizminin suikast(ler) yapacağı söylentisi çıktı. Bu diktatörlüğün gerçek bir girişimi de olabilir. 

Gerçek bir hazırlıksa Erdoğan faşizminin seçim yenilgisine giderken burjuva muhalefete karşı bile cinayete başvuracak kadar saldırganlaştığını gösterir.

Ama aynı zamanda Erdoğan faşizminin zayıflığını kanıtlıyor. Çünkü söylentiye göre suikast işini çetelere ısmarlıyorsa, emrindeki asıl militarist güçleri doğrudan işin içine katmayı göze alamıyor.

Söylenti burjuva muhalefeti korkutmayı ve sindirmeyi amaçlamakla sınırlı da olabilir.

Çünkü Erdoğan faşizmi, Kürt Özgürlük Hareketi’ne ve devrimci harekete, demokratik kuruluşlara karşı saldırganlığını fazlasıyla sergiledi.

Kimyasal savaşı yoğunlaştırmasının yanısıra, İzmir HDP binasında suikast ve Konya Kürt ailelere suikastler ve orman yangınlarıyla Kürtleri öldürme avı yoluyla linç harekatları yaratma, Rojava, Başur alanlarına SİHA’larla suikastler düzenleme, İstiklal caddesinde MİT vasıtasıyla bombalı katliam yaparak Rojava işgaline gerekçe oluşturma, Erdoğan faşizminin bu geçen süreçte aynı zamanda seçime yönelik saldırganlıklarıydı. Kan dökebildi ama ne linç harekatları yaratabildi ne de Rojava’ya işgali genişletme savaşı başlatabildi.

Amaçladığı 2015 Haziran-Kasım sürecini bu kez gerçekleştiremedi. Gerçekleştirmeyecek denli zayıfladığı da görüldü.

Erdoğan faşizminin elinde yoğun tutuklamalar ve hile yoluyla seçim manivelasını kendi lehine çevirme imkanı kaldı.   Bu hilelerden başta geleni yayın manipülasyonu eşliğinde YSK’ya diktatörün seçim kazandığını ilan etmesi olacak.

Bunu kullanmaya çalıştığında, halka karşı polis ve jandarma şiddetini ama belirli sınırlamalarla kullanmayı deneyecektir. Sandık çevreleri kentlerde büyük ölçüde  merkezlerde. Sandık çevreleri terk edilmeden alanlarda olunursa bu saldırıya karşı da, AKP-MHP-Hüdapar’lı güruhların saldırganlığına karşı da direniş geliştirilebilir.

Fakat bu direniş burjuva muhalefet için olmamalı. Burjuva muhalefetin antifaşist kitleleri kendi hegemonyası altında tutma çizgisi yalıtılarak “seçimle gitmeyen faşizmi halkın eylemiyle yenme” şiarıyla halkçı devrimci bir yolu açmanın önemli başlangıcı yapılmalı.

Erdoğan faşizminin hile planları tutmaz ve Millet İttifakı seçim yoluyla faşizmden parlamenter gericiliğe geçiş yolunu açar ve tabii kendi iktidarını başlatırsa, olası o koşullarda işçi sınıfı ve ezilenlerin güncel taleplerle kitle mücadelelerini geliştirerek, Kürt sorununda savaşa karşı demokratik çözüm yolunu halkların talebi olarak yükselterek, devrimci demokratik cephe yeniden güçlendirilmeli.

Bu hedef için seçimde Yeşil Sol Parti sembolüyle giren devrimci demokratik cephenin güçlü çıkması başarılmalı. YSP sembolü altında seçime giren devrimci demokratik cephe parlamenter mevzisini de, sonraki dönemin kitle çalışmasının önemli bir aracı olarak değerlendireceği için bu gerekli.

Aynı zamanda seçim yoluyla da olsa kendisine yönelen kitle desteğinin genişlemesi, antifaşist kitlelerin öz güvenini de artıracaktır.

Belirtmek gerekir ki, Batı’da şovenizmle zehirlenmiş işçi ve kent yoksulu kitlelerin kazanılması, olası yeni rejim eğer kirli ve işgalci savaşı sürdürürse, bu kitlelerin demokratik çözüm şiarıyla daha fazla saflara çekilmesi için, YSP’nin daha büyük oranda seçimde kazanacağı vekiller yoluyla çalışmasının rolü artacaktır.

Bu nedenle seçimde “Oylar YSP’ye” hedefi çok büyük kararlılıkla yerine getirilmeli. 

Erdoğan faşizminin olası hile ve saldırganlığına karşı direniş de, seçimde YSP sembolü altındaki devrimci demokratik cephenin daha büyük başarı kazanması da, ezilenlerin bayramı devrim için güçleri büyütmenin an’daki görevidir.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.