Uluslararası komplolar ve Kürt rehberler -II-

Ahmet TURHALLI yazdı —

  • Rehberlerimizin söylediği gibi, şimdi ittifak ve birliğimizi kurma ve geliştirme zamanıdır. Şimdi sayın Öcalan şahsında, Kürdistan’a ve Kürt milletine sahip çıkma zamanı! 

Abdullah Öcalan, ‘modern’ ve uluslararası komplo ile karşı karşıya kaldı. Uluslararası güçler, Rusya’dan ABD’sine kadar bütün muktedirler onu derdest etmek için ittifak ettiler. Şu an İmralı cezaevinde çok zalimane bir şekilde tecrit edilmiştir/edilmektedir. Son kırk yıla damgasını vuran ve Türk devleti ile NATO partnerlerini zorlayan bu hareket, daha önceki Kürt kıyamlarından farklı bir biçimde yürütülmektedir.

Uzun vadeli mücadeleye göre hazırlanmış, programlanmış, disiplinli, kendisini yenileyen bir askeri yapısı, dünyaya savrulmuş Kürt milletinden örgütlendirilmiş, bir diaspora örgütlülüğü, Kürdistan’ın dört parçasında aktif ve etkili, gücünü kendi milletinden alan ve bu güce göre konumlanan bir yapıya sahiptir. Daha önceki Kürt hareketleri bu düzeyde örgütlü olmadıkları gibi, geneli kapsayacak bir açılımda yapamamışlardı. Yerel kalmalarından kaynaklı açılımlar ve örgütlenmeler istenilen düzeye getirilememişti. Rehberlerin katl edilmesi ile hareketler büyük ölçüde yenilgiye uğramışlardı. Daha modern ve daha kapsayıcı olan sayın Öcalan rehberliğindeki ulusal hareket ise çok çeşitli ve ağır zorluklara rağmen, rehberlerinin bir uluslararası komplo ile derdest edilmesi de, hareketi tasfiye edememiştir. Tam tersine Kürt ulusal hareketi gittikçe dünya çapında dallanıp budaklanmış ve Kürtlerin rehberi dünya insanlığı tarafından daha fazla tanınmıştır/tanınmaktadır.

Uluslararası komplo ile birlikte Kürt ve Kürdistan sorunu da dünyanın gündemine girmiştir. Modern Kürt ulusal hareketi Kürt toplumunun bütün kesimleri ile bağ kurabilmiş ve Kürtlerin içerisinde her kesimden insanı saflarına katabilmiştir. Bu hareket ve onun rehberi uluslararası komplonun büyük bir kısmını boşluğa düşürmüştür. Dünyada devlet olarak bilinen yapıların iki yüzlülüğünü teşir etmiş, kendi elleri ve anlaşmaları ile imzalanan hukuk kurallarının, bir yalan ve aldatmacadan ibaret olduğunu açığa çıkarmıştır. Uluslararası mahkemelerin, anlaşmaların, yazışmaların Kürtler için hiç bir anlamlarının olmadığını göstermiştir. Bununla birlikte dünya insanlığının ve vicdanlı kamuoyununda Kürtlerin mücadelesini desteklediğini de göstermiştir. Bu bedbaht komplolar ne yazık ki Kürt milletinin bazı kesimleri tarafından henüz tam manası ile anlaşılamamıştır.

Sayın Öcalana düşmanlık yapan bazı kesimler, Türk devletinden daha zalim ve ahlaksızca tecritte ve esarette olan bir Rehbere saldırarak Kürdistanilik yapmaktalar. Bir kesim Kürt kökenli, Türk, Arap, Fars işbirlikçisi ise sayın Öcalan’a yaklaşımları, Kurdî ve insani olmadığı gibi, düşmanca ve düşmana hizmet eden kulvardadır. Kürt rehberlerinin kabirleri ortada yok iken, Kürt milletinin bütünlüklü bir şekilde yaşayan ve ağır bir tecrid altında olan, sayın Öcalan’a sahip çıkmaması, ahlaki, insani ve yurtseverlik prensiplerine de, tamamen tersidir. Bugün Kürdistan davasını savunduklarını söyleyenler, tecrid ve komplo karşısında sessizlik yaşıyorlarsa, Kürdistan davasına sadık oldukları şüpheli ve sorunludur.

Kürtler Rehberlerine sahip çıkmalı ve onlara hak ettikleri saygıyı göstermelidirler. Kürt Rehberlerinin rüyası ve hülyası Kürt milletinin hürriyet davası ve Kürdistan’ın bağımsızlığıdır.

Tarihteki bütün Kürt Rehberler düşmanlarımızın sadece bir amacı vardır diye bizlere vasiyet ettiler. O da Kürt’ü ortadan kaldırmak ve Kürdistan’ı viraneye çevirmektir. Düşmanlar Kürt hareketlerini hem Kürtlerin hem de uluslararası güçler karşısında küçük düşürerek, terörize ederek hepsini ortadan kaldırdılar/kaldırıyorlar. Şimdi milletimizin, dinimizin ve insanlığın düşmanları olan bu zehirli yılanlara karşı, mücadele etme zamanıdır.

Rehberlerimizin söylediği gibi, şimdi ittifak ve birliğimizi kurma ve geliştirme zamanıdır. Birbirimize sıkı sıkıya sarılma zamanıdır. Ağır tecrit koşullarında, ölüme terk edilen sayın Öcalan’ı özgürleştirme zamanıdır. Daha çok çalışma ve daha fazla örgütlü olma zamanıdır. Dindarı, dinsizi, sağı, solu, Müslümanı, Alevisi, Êzîdîsi, hep birlikte omuz omuza mücadele etmelidir. Kadı muhammedin de söylediği gibi, eğer düşmanlar, size bal ikram ediyorlarsa, içinde mutlaka zehir vardır. Düşmanlarımızın, sözlerine değil, yaptıklarına bakmalıyız. İran her gün onlarca insanımızı darağaçlarında sallandırmakta, Irak var olan statüyü yerle bir etmek için İran, Türkiye ve Suriye ile ortak operasyonlara hazırlanmaktadır. Kürtlerin ölümünden zevk alan ve uluslararası desteklerle bunu yapan Türk devletinin bir dakika ömrü olacak sa, bunu Kürtleri ortadan kaldırmaya harcamıştır/ harcayacaktır. Suriye ise, bu haliyle Şehba başta olmak üzere, Kürtleri açlık ve susuzlukla öldürmeye çalışmaktadır.

Ey Kürtler! Şimdi sayın Öcalan’ı tecritle öldürmeye çalışan, ve ulusal hareketi kimyasal silahlarla ortadan kaldırmaya çalışan Türk devleti, Başûr’un statüsünü tanır mı? İstanbul’da merkezlerini kurduğu, Rojavalı Kürt kökenlilere, Kürtlük ve Kürdistani ortam mı hazırlayacak? Bakur’daki Kürt kökenlilere Kürdistan’ı kurma hakkı mı tanıyacak? Bizde sizde buna inanmış gibi mi yapacağız? Bütün bu planlar ulusal hareketi bitirmeye ve tasfiye etmeye yöneliktir. Bu hareketin Rehberi şahsında, hareket tasfiye edilmeye çalışılmaktadır. Allah korusun tasfiye olmuş hareket demek, Kürtlerin ve Kürdistan’ın ortadan tamamen kaldırılması demektir. Şimdi sayın Öcalan şahsında, Kürdistan’a ve Kürt milletine sahip çıkma zamanı!

Kürtlerin ve Kürdistan’ın düşmanları takatten düşmüş durumdalar, tecridi dağıtmak ve parçalamak, Kürdistan ve Kürt milletinin prangalarını da parçalamak demektir. Hep birlikte yek vücut olma ve zafere ulaşma zamanı…

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.