Bizans sarayında kavga

Veysi SARISÖZEN yazdı —

  • Yeniden Refah Partisi AKP’yi sarsıyor. Bu kavga elbette demokrasi kavgası değil, Bizans’tan tevarüs edilen Saray kavgaları. Şehzade savaşları. Biri merhum Erbakan’ın oğlu, öteki son seçimim diye inleyen Erdoğan’ın oğlu.

Vay vay vay!..

Tek adam diktatörlüğü resmen ilan edildi.

Erdoğan bir kere daha “bu benim son seçimim” dese de, Erdoğansız bir gün bile ayakta kalamayacak olan vurguncu, mafyacı, ırkçı, soykırımcı tayfanın etekleri tutuştu. Şu meşhur eski adalet bakanı Bekir Bozdağ, adalet tanrıçasının terazisinin ayarını bozdu ve şöyle dedi:

"Bu seçim, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da ifade ettiği gibi son seçimidir. Zira Anayasa’ya göre, 'Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir.' Ancak yine Anayasa’ya göre, Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir.(Anayasa, 116/3) Anayasa’nın bu hükmüne göre TBMM tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın üçüncü defa Cumhurbaşkanı adayı olması anayasal hakkıdır. Yarınlar ne getirir, bilinmez. Belki de vakti gelince TBMM seçimlerin yenilenmesi kararı alarak, Cumhurbaşkanımıza yeniden adaylık yolunu açabilir. Yarın ola, hayr ola. Görelim Mevla neyler, neylerse güzel eyler…"

Sonra AKP Genel Başkan Vekili Mustafa Elitaş Hz. Azrail (AS) ile pazarlığa girişti:

 "Millet isterse ki 'Tayyip Erdoğan devam etsin' diye, o konuda siyaset üzerine baskı yaparsa siyaset kurumu da bu konuyla ilgili bir kanaat oluşturursa biz liderimizle ölüm bizi ayırıncaya kadar devam etmek isteriz".

İsteyenin bir yüzü, Azrail’in iki yüzü, halk iradesinin ise binbir yüzü.

Erdoğan’ın kafatasının içinde, sempatik tilkilerin kuyrukları değil, dişleri kanlı sayısız çakalın kuyrukları bir birine değmez. Osmanlı’da oyun bitse, Erdoğan’da oyun bir milyon. Açtı ağzını düşürülmüş ahalinin vicdanıyla top oynamakta. “Son seçimim” dedikçe bu seçimde iflahı kesilmiş AKP’li emekçi ve emekli bu defa oy yok demekten vefa adına vaz geçirilecek.

“Son seçimim” lafı aslında komik. Sanki Kurum denilen adam değil de Recep Tayyip İstanbul Belediye Başkan adayı olarak seçime giriyor ve girdiği bu seçimin “son seçimi” olduğunu, Allah rızası için bu “fakire” son bir kere daha oy verin diye avuçlarını açmış dileniyor. Biliyorsunuz profesyonel dilenciler saf insanların itikadıyla oynar, onları korkutur: “Allah çoluğunu çocuğunu kazadan beladan korusun, ver bir sadaka” diye beddua ile dua karışımı konuşur. Sadakayı verirsen çoluk çocuk kazadan beladan kurtulacak, vermezsen başına bin türlü bela gelecek. Bu, profesyonel dilencinin şantaj sanatıdır. Erdoğan bu dilenci tayfasının piridir. “Ya canını ya paranı” diyen haydutların Cumhurbaşkanıdır. “Belediyeyi bana vermeyene doğal gaz vermem, belediyeyi bana verene her şeyi veririm” diyerek ortalıkta dolaşıyor. Vatandaşı “bağrımıza taş basıp bir kere daha oy verelim de canımızı malımızı kurtaralım” derdine düşürüyor.

Bu işin bir yanı. Daha stratejik olanını ise yukarıda isimlerini verdiğim AKP başları dile getiriyor. Asıl amaçlarını ilan ediyorlar: Padişahlık. Bonusu da içinde: Halifelik. Geleceği: Veliahtlık. Kim bu şehzade? Bilal.

“Vay Osmanlı hayranları” falan filan demeyin. Osmanlıya hayranlıktan değil. Suç şebekesi “süreç içinde faşizmin” son aşamasına yürüyor. Başka çareleri yok. Erdoğan devrildiği gün ya hapsi boylayacaklar, ya ecdatları Vahdettin gibi ülkelerinden kaçacaklar. Tek çare ölene kadar, hatta öldükten sonra içini boşaltıp, saman doldurarak, Bilal Saray’a yetişene kadar koltuğunda oturtacaklar. Kanuni Süleyman gibi yani…Yöntemleri şahane: 2028’e altı ay kala hooop “erken seçim” kararı, Recep aday. Hile hurda derken tekrar koltukta. Beş yıllığına. Haydaaa, 2033 seçimine altı ay kala bir erken seçim daha. Seçimsiz padişahlıktan seçimli padişahlığa. Sonunu Azrail getirecek.

Şimdi yaptıkları ise, bürokraside ve parti tabanında Erdoğan’ın emriyle suç işleyenlerin “yandık, Erdoğansız ne ederiz” telaşına düşmelerini önlemek. “Merak etmeyin” demeye getiriyorlar, canı çıkana kadar Saray’da kalacak.

Neden bu telaş? Birincisi Kürt halkının dünya çapında komplo sonrası uğradığı tecridi adım adım kırdığını artık görüyorlar. Halkların arasında kazanılan her insan, komplocu devletleri milim milim de olsa geriletiyor. Öcalan’a Özgürlük hamlesinin birinci aşaması muhteşem Köln eylemiyle zirve yaptı, şimdi ikinci aşamanın ilk eylemi 8 Mart’dan sonra sıra Newroz’a, oradan 31 Mart’da kayyımların defedilmesine gelecek. Seçim sonrası asıl hengame kopacak. Seçimden güçlü çıkacak olan DEM Parti’nin öncülüğünde, Erdoğan-Şimşek silindirinin altında pestile dönen halk, sistem partileri ne halt ederlerse etsin ayağa kalkacak.

İkincisi, Erbakan Hoca’nın tapulu arsasına Saray kuran Erdoğan, bu kaçak binaya karşı Erbakan’ın varislerini karşısında buldu. Ellerinde tapuyla meydanlarda AKP’den biner, onbiner kopardıkları halka “Saray bizimdir” diyorlar. Yeniden Refah Partisi AKP’yi sarsıyor. Bu kavga elbette demokrasi kavgası değil, Bizans’tan tevarüs edilen Saray kavgaları. Şehzade savaşları. Biri merhum Erbakan’ın oğlu, öteki son seçimim diye inleyen Erdoğan’ın oğlu.

Oğul Erbakan’ı sahada gören suç şebekesinin bütün elemanları, “yol göründü bize gaziler” diyerek, hafiften çark etmenin yollarını aramakta. Erdoğan’dan sonra oğul Erdoğan mı, yoksa oğul Erbakan mı diye diye Mehter yürüyüşüyle bazen oğul Erdoğan’a doğru iki adım, sonra oğul Erbakan’a doğru gerisin geriye bir adım ata ata yürüyorlar. Kimi yerlerde, mesela Urfa’da bu yürüyüşün iki adıma oğul Erbakan istikametinde.

Hayırlı olsun. Dem Partililer, şu sıra alacakları Belediye sayısını değil, Newroz’da alanları dolduracak insanların sayısını saymalı. Çünkü alandaki insanların sayısı yalnız sandığa yansımayacak, seçim sonrasında Öcalan’a özgürlük, Türkiye’ye demokrasi, Ortadoğu’ya barış ve bunların neticesinde halka refah mücadelesinin sonucunu belirleyecek.

Şimdiden Newroz pîroz be.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.