Ecevit trajediydi, Özel traji-komedi

Gördüğümüz resim, Ecevit’in koltuğunda oturan Özgür Özel’le, Erbakan’ın altından koltuğu çeken Erdoğan arasında da “yumuşama-normalleşme” adı altında Başûr’u işgal ve ilhak etme hazırlığının resmidir. İşgal ve fiilen ilhak ettikleri Kıbrıs’ın Lefkoşe toprağındaki resim, yarın Kerkük-Hewler toprağında CHP-AKP-MHP ve KDP şeflerinin çektirmeyi planladıkları resmi bize haber veriyor. Dün Kıbrıs’ın Türk devleti tarafından işgalinin 50. yılıydı. Muhteşem bir fotoğraf karesinde, “işgalci devlet” tam kadro poz vermişti: Erdoğan, yanı başında Özel, onun burnunun dibinde Devlet Bahçeli, Akar’ıydı, akmazıydı, topu orada Birleşmiş Milletler’e, Avrupa Konseyi’ne, bütün dünyaya nanik yaparcasına otuz üçlük tesbih taneleri gibi dizilmişlerdi. Ayak bastıkları toprak, bağımsız, bağlantısız, toprağı bütün ve sınırları dokunulmaz olan Birleşmiş Milletler üyesi Kıbrıs Cumhuriyeti’nin toprağıdır. Türk ordusu bu toprakların yüzde otuzundan fazlasını işgal etmiştir ve BM’in 365 ve 367 sayılı kararlarıyla Türk devleti işgalci bir devlet olarak ilan edilmiş, 541 sayılı kararla işgal edilen toprakta kurulan "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti" yasa dışı sayılmış ve BM üyelerinin Kıbrıs Cumhuriyeti dışında KKTC’yi tanımaması karar altına alınmıştır. Şu anda bu yasa dışı sözde “devleti”, yeryüzünde hiçbir devlet tanımamaktadır. Hukuki durum böyledir ama Türk devleti elli yıldır Kıbrıs Cumhuriyeti’nin topraklarında işgalci bir güç olmaya devam etmektedir. Barzani, ülkesinin işgal edildiği şu günlerde bu resme bakıp neden geleceğini görmüyor? Aptal mı, deli mi, divane mi? Hiç biri değil. Barzani ve suç ortakları, bana sorarsanız, çoktan beri “Bağımsız Kurdistan”ı unutmuş, Başûr’u Irak devletinden kopartmanın ve Türkiye’ye iltihak etmenin adımlarını atıyor. Çünkü artık Başûr Kurdistanı’na kendi başına hakim olma umudunu yitirmiştir, Başûr halkını kendi polis devletiyle bastırma imkanları daralıyor ve böylece halkını Türk devletinin gücüyle hizaya getirip, kendi ailevi menfaatlerini garanti altına almayı umuyor. Bir tür Kıbrıs senaryosu gibi. Amedîyê’nin işgali de gösteriyor ki, artık Türk devleti “kırsal alanda mevzilenme” aşamasından Başûr şehirlerini işgal aşamasına girmiş bulunuyor. KDP bu işgali meşrulaştırabilmek için adım adım HPG güçleriyle doğrudan çatışmaya yöneliyor. Patlayacak ilk kurşunla birlikte, PKK “saldırısı yalanına”, belki İran’ın bu saldırıya arka çıktığı iddiasına dayanarak, Barzani’nin Türk ordusunu Hewler’e çağırması an meselesi olur. Eğer bu ihanet şu anda nihai sonuca varamadıysa, bunun bir nedeni PKK’nin direncini kıramayışı, diğer nedeni ABD’nin henüz Türk devletine ve onun ordusuna güvenilir bir müttefik gözüyle bakmıyor olmasıdır. Türk devleti KDP güçleriyle birlikte Hewler’den Süleymaniye’ye kadar alanda hakim olduğu zaman, "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti" gibi, bir “Barzani Cumhuriyeti” ilan etmek PKK direnişi geriletilebilirse ve ABD bırakacağı kendi boşluğunu TC’nin doldurmasına izin verirse işten bile değildir. Türk devletinin Kıbrıs’ı işgal etmesine İngiltere ve ABD Kıbrıs Komünist Partisi AKEL’in güçlenmesiyle ve Kıbrıs Cumhurbaşkanı Makarios’un Bağlantısızlar Bloku’nda Sovyetler Birliği’ne yakın olmasıyla doğan “İkinci Küba tehlikesi” yüzünden izin verdiler. Şimdi de “PKK ve Konfederal devrim tehlikesiyle” yüz yüzeler ve o nedenle elli yıl önce ne yaptılarsa benzerini tezgahlıyorlar. 1971, 12 Mart’ında Demirel hükümetini deviren devlet gücü, Yunanistan’da Albaylar Cuntası’nın yönetime el koymasını fırsat sayarak, Kıbrıs’ı işgal planlarına hız verirken, bir yandan da Ecevit’le Erbakan arasında “yumuşama ve normalleşme”yi desteklediler ve bu “milli koalisyonla” Kıbrıs’ı işgal ettiler. Şimdi gördüğümüz resim, Ecevit’in koltuğunda oturan Özgür Özel’le, Erbakan’ın altından koltuğu çeken Erdoğan arasında da “yumuşama-normalleşme” adı altında Başûr’u işgal ve ilhak etme hazırlığının resmidir. İşgal ve fiilen ilhak ettikleri Kıbrıs’ın Lefkoşe toprağındaki resim, yarın Kerkük-Hewler toprağında CHP-AKP-MHP ve KDP şeflerinin çektirmeyi planladıkları resmi bize haber veriyor. Tabii böyle bir resim çektirme imkanına kavuşabilirlerse…İşgal ettikleri Kıbrıs Türkiye’nin burnunun dibinde, Yunanistan’ın yüzlerce deniz mili uzağında, küçük bir adaydı. Küçük bir ada demek, kendisinden binlerce defa kuvvetli bir düşmanın saldırısında, vatan savunması yapanların denizlerle kuşatma altında olması, çekilecek, kendini güvenceye alacak bir karış yere sahip olmaması demektir. Başûr dört parça Kurdistan’ın bir parçasıdır ve orayı savunan biricik güç HPG, YJA-Star gerillası Kurdistan halk denizinin içinde balıktır, Kıbrıs Adası’nın tersine düşman Kurdistan’da halk denizinin kuşatması altındadır. İşgal ve fiilen ilhak ettikleri Kıbrıs Cumhuriyeti’nin topraklarında poz veren, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin karasularında yüz savaş gemisiyle hava atanların Kurdistan’da işi kolay değildir. Ama bu pozcuların, havalıların arasında Özgür Özel’in iliştirilmiş hali bana CHP’nin artık “devlette sözü olan kurucu bir parti” olmaktan çıktığını, devletin ve o devleti destekleyen küresel güçlerin elinde bir “uzantı” haline geldiğini bir kere daha düşündürüyor. CHP’nin içindeki muktedir cuntacı-darbeci Turhan Feyzioğlu’nun torunu, eski CHP’li, yeni AKP yanaşması KKTC sözde TC Büyükelçisi, gerçekte sömürge valisi olan “vasat adam”, havaalanında Özgür Özel’i karşılamaya bile tenezzül etmedi. Bir de Bahçeli’nin elini öpmek için sıraya giren tepeden tırnağa silahlı “resmi teröristlere” bakın… Size bir şey söyleyeyim mi? Yarın “Ayşe tatile çıksın” şifresiyle Türk ordusu Hewler’e girdiği gün Özgür Özel, Karaoğlan Ecevit’in bir karikatüründen fazla bir şey olamayacaktır. Yani bu kadar “yumuşamaya-normalleşmeye” değmez.