Ermeni Soykırımı örgütlü insanlık suçu

Ziya ULUSOY yazdı —

  • Ermeni Soykırımı, İttihatçıların önceden planlayarak, Talat Paşa’nın yazılı emriyle, Alman emperyalizminden destek alarak örgütlü biçimde gerçekleştirdikleri örgütlü insanlık suçudur. 

Bugün Ermeni Soykırımının 106. yıldönümünün başlangıç günü.

1915 Ermeni Soykırımı 1895-96 yaygın katliamları ile 1909 Adana katliamının devamı.

1915’in insanlık katili İttihat Terakki paşalarıydı, 1895-96 katliamlarının suçlusu ise despot otokrat Abdülhamit! 1909 Adana katliamının suçlusu ise her ikisi.

1895-96 talan ve katliamları, 1894’te Sason Ermeni halkının aşırı sömürü, talan ve zulme ayaklanmasına karşı, despot Abdülhamit’in imha ve talancı intikamıydı. Onlarca kentte ve yüzlerce kasaba ve köyde, Hamidiye Alayları ve despotun yerel yöneticileri tarafından gerçekleştirilen intikamcı imha ve talan sonucu yaklaşık 300 bin Ermeni hayatını kaybetti.

1915’te ise İttihatçı paşalar Doğu’dan Batı’ya heryerde Ermeni halkı katliam ve tehcire uğratırlarken, 1 milyon 500 bine yakın insanı katlettiler. Kadim Ermeni halkını ulus olarak yok ettiler, Batı yurdunu tümüyle gaspettiler.

1915 aynı zamanda Süryani halkın da soykırımı ve Êzîdî Kürtlerinin kırım ve tehciri.

İttihatçılar, genç Türk burjuvazisinin temsilcileri olarak, gelecekteki pazarı Osmanlı topraklarında siyasi iktidarını pekiştirmek için Türkçülüğü kullandılar. Müslüman halkları Türkleştirmek, Hıristiyan halklara karşı saldırtarak kitle dayanağı yapmak, iktidarlarını pekiştirmek İttihatçıların başlıca politikasıydı. Bu nedenle özerklik isteyen Ermeni ulusuna toptan imha, tehcir ve yurtsuzluk dayattılar, acımasızca gerçekleştirdiler.

İttihatçıların Turan ülküsü, yalnızca Türk halkını aldatarak arkalarına bağlamanın ırkçılığı değil, Alman emperyalizminin sömürgeci yayılmacılığının kullanışlı aracıydı. Bu nedenle Alman emperyalistleri, Ermeni ulusunun soykırıma uğratılmasının suç ortakları oldular, onay verdiler.

İttihatçıların pantürkizmi ve panislamizmi emperyalist savaşa suç ortaklığının aracıydı.

Türk burjuvazisi ilksel birikimini, Abdülhamit ve İttihatçı iktidarlarının aracılığıyla, Ermeni, Rum ve Süryani burjuva mülklerini ele geçirmeye çalışarak gerçekleştirdi. Soykırımla ilksel birikim tümüyle kanlı birikime dönüştü.

Ama elbette soykırımla ölüme atılanların ezici çoğunluğunu Ermeni yoksul köylüleri oluşturdu. 1884 Sason isyanında, Osmanlı’ya ve aracısı Kürt ağalarına, onların aşırı sömürü, vergi ve zulmüne karşı ayaklananlar Ermeni köylülerdi.

1915’te ise İttihatçıların soykırım ve tehcirine karşı, yalnızca Van bölgesindeki Ermeniler daha başından silahla ve örgütlü karşılık verdiler. Ermenilerin en yaygın ulusal örgütlülüğü olan Taşnaksityun, son ana kadar İttihatçıları soykırımdan vazgeçirmek için çalıştı. Onlarla ittifak içinde özerklik politikası izledi. İttihatçıların savaş politikasına bile karşı çıkmadı. Bu, Ermeni halkın genç erkeklerinin amele taburlarına kitlesel olarak alınmalarına, halkın gafil avlanmasına ve adeta savunmasız olarak kolayca soykırımdan geçirilmesine yolaçtı.

İttihatçı paşalar, Teşkilat-ı Mahsusa gibi özel katliamcı örgütle, bu örgütün hapishanelerden salarak kullandığı katillerle, İttihat ve Terakki Fırkası ve mensubu yerel bürokrasi ve ordu eliyle katliamları ve tehciri gerçekleştirdi.

Soykırım İttihatçıların önceden planlayarak, Talat Paşa’nın yazılı emriyle, Alman emperyalizminden destek alarak örgütlü biçimde gerçekleştirdikleri örgütlü insanlık suçudur.

İttihatçılar Türk halkını ve müslüman halkları bu soykırımın suçuna ortak ettiler. Din/müslümanlık başlıca ideolojik motivasyon olarak suç ortaklığına halkı seferber etmede rol oynadı. Aynı zamanda Ermenilerin mülküne konma ganimetçiliği maddi araç oldu.

Kürdistan’da Kürt ağaları büyük toprak mülkiyetini sürdürmek ve yeni topraklara elkoymak için İttihatçılarla suç ortaklığı yaptılar, Kürt halkının bir bölümünü bu suça kattılar.

Müslüman halkların içinden soykırıma karşı Ermeni ve Süryani halkı koruma çabası içinde olanlar oldu. Bu, halkların yüzakıdır. Fakat genel çoğunluk bir bölümüyle soykırıma kayıtsız kaldı, önemli bir bölümüyle de suç ortaklığı yaptı.

Yüzleşmek ideolojik ve siyasi açıdan Türk burjuvazisinin ve işbirlikçisi diğer müslüman sömürücülerin soykırımcılığına karşı bilinç ve mücadele kararlılığını kuşanmak demek.

Halkın bu tarihsel suça ortak edilmesine karşı yüzleşmek, emekçi sınıfların soykırımcılığa karşı insanlaşması, bir daha asla şiarıyla günceldeki soykırımcı saldırganlığa karşı da işçi enternasyonalizmi ve emekçi sınıf özbilincini kuşanması demektir.

Tarihsel Ermeni ve Süryani soykırımına ve güncelde Kürt halkına soykırımcı saldırganlığa, işgalci savaş zulmüne karşı bilinci kuşanarak birleşik devrimi geliştirmek komünistlerin ve devrimcilerin ve tutarlı demokratların görevi olmalı.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.