Ha sözde cambaz ha sözde Başkan

• Kılıçdaroğlu belli ki, Türk Cumhurbaşkanlığını çok büyük bir mertebe olarak görmekte ve o nedenle de Tayyip’i bu mertebeye uygun görmemekte. Görmeyince de “sözde” Cumhurbaşkanı demekte.  

Tuhaf bir şey oldu. Tayyip Erdoğan kendisine “sözde Cumhurbaşkanı” dediği için Kılıçdaroğlu hakkında, şaka filan değil, tam bir milyon liralık dava açtı. Bu kadar da değil, bir de suç duyurusunda bulundu. Cumhurbaşkanı denilen şahsa hakaret edilmiş. Hapsi istenmekte. 

Ben hapis cezası alacağını sanmam. Ama şu bir milyon liralık dava çok ciddi. Çünkü mevcut yargı Kılıçdaroğlu’nu hapse atmaktansa, milyon üstüne milyonluk davalarda vereceği hükümlerle perişan edebilir. 

Her neyse bunu geçelim. 

Erdoğan’a “sözde Cumhurbaşkanı” demek ne anlama geliyor?

“Cumhurbaşkanlığı çok önemli bir mertebe, ama bu Tayyip adındaki muhasebeci, hem diploması, hem de seçimlerde yaptığı acayip işler yüzünden bu çok önemli mertebeye pek uygun düşmüyor” anlamına geliyor. 

Böyle konuşmak yasalara uygun mu?

Neden olmasın?

Örneğin yarın seçim yapılsa ve bu Recep arkadaş Cumhurbaşkanı adayı olsa. Ve biz buna oy verme ya da vermeme konusunda “özgür” olsak… Ne deriz?

“Bu adam Cumhurbaşkanı olma yeteneğine sahip değildir, eğitimi de, geçmişi de, düşünceleri de, Türkiye Cumhuriyeti’nin  Cumhurbaşkanlığına layık olamaz”…

Diyemez miyiz?

Bal gibi deriz.

Zaten bu kadarını da diyemesek, seçim yapmanın anlamı olmaz. Tayyip aday olur olmaz Cumhurbaşkanı oluverir. 

Şimdi soralım: Seçim nedir?

Adam sahte diplomayla seçime girse ve zır cahil olsa bile daha çok oy alırsa Cumhurbaşkanı olur. Bir de bu adam Anayasa Mahkemesinde ve Yüksek Seçim Kurulunda çoğunluğu ele geçirmiş ve hak etmediği halde Cumhurbaşkanlığı onaylanmış olsa sizin diyeceğiniz bir şey olabilir mi? İtiraz hakkınız bile olmaz. 

Böyle bir durumda bu Cumhurbaşkanı “sözde” mi yoksa “özde” mi Cumhurbaşkanı olur?

Diyelim ki Trump Kongre’yi bakıp, duruma hakim olsaydı, söyleyin bana “özde” Cumhurbaşkanı mı olurdu yoksa “sözde” Cumhurbaşkanı mı?

Demek ki konu tartışmalıdır.

Ben Kılıçdaroğlu’nun “sözde Cumhurbaşkanı” demesini düşünce özgürlüğünün gereği olarak görürüm. Doğrusu ben de şahsen, Recep arkadaşın kelimenin gerçek anlamında Anayasa’da tarif edilen Cumhurbaşkanı denilen adama pek benzemediğini düşünmekteyim. Mesela Atatürk’e benzemiyor. Gerisini boş veriyorum. Olamaz mı? Bir insan “asıl Cumhurbaşkanı dediğin kişi Atatürk gibi olmalı” diyebilir mi, diyemez mi? Dedikten sonra Recep’e bakıp, bu şahıs Atatürk’e benzemiyor, o halde “özde” değil, “sözde” Cumhurbaşkanıdır diyebilir mi, diyemez mi?

“Diyemezsin” diyorlar. 

Neden?

Soruyu sorar sormaz aklıma geldi. Recep Tayyip’in adamları PKK’den söz ettiklerinde, diyelim Cemil Bayık’ı mı suçlayacaklar; şöyle konuşuyorlar: “Sözde KCK Eşbaşkanı Cemil Bayık…”

Okuyorum ve başlıyorum gülmeye… Adamlar Cemil Bayık’ı ‘sözde” diyerek küçümseyeceklerini sanırken, bir de ne görelim. Onu KCK eşbaşkanlığına yakıştıramıyorlar ve diyorlar ki “bu Cemil Bayık, KCK’nin eşbaşkanı olamaz, olsa olsa ‘sözde’ eşbaşkanı olabilir.”

Devletin bütün sözcüleri bu “sözde” lafını işte böyle yerli yersiz kullanmakta. Kullanınca da farkına bile varmadan “KCK eşbaşkanlığının çok saygın bir mertebe olduğunu ve fakat Cemil Bayık’ın buna uygun olmadığını, o nedenle de onu ‘sözde KCK eşbaşkanı’ diye andıklarını ifade etmiş oluyorlar. 

Ben Cemil Bayık’ın yerinde olsam, onlara şöyle derim: “Bana ‘sözde’ eşbaşkan dediğinize göre, beni KCK’ye uygun görmüyorsunuz, kimi benden daha uygun olarak KCK’ye eşbaşkan olarak görüyorsunuz?”

Ne kadar matrak değil mi?

Kılıçdaroğlu belli ki, Türk Cumhurbaşkanlığını çok büyük bir mertebe olarak görmekte ve o nedenle de Tayyip’i bu mertebeye uygun görmemekte. Görmeyince de “sözde” Cumhurbaşkanı demekte. 

Şimdi AKP’liler “sözde” lafını bir hakaret lafı olarak görmektense, Recep’in “sözde” değil, tastamam ve kesinlikle TC Cumhurbaşkanlığına en uygun şahıs olduğunu ispat etmelidirler. 

Evet, Recep şöyle ya da böyle seçilmiştir. Kılıçdaroğlu onun seçilmişliğine, bana göre yanlışlıkla evet demiştir. Ama bu adamın Cumhurbaşkanı olabilecek evsafta olmadığına inanmakta, o nedenle de, örneğin “cambaz olduğunu söyleyen ve fakat daha ipe adımını atar atmaz yuvarlanan” kişiye “sözde cambaz” demesi gibi “sözde cumhurbaşkanı” demektedir. 

Allah Allah… Siz de sirke gitseniz ve diplomalı bir cambazın daha ilk adımda ipten yuvarlanması karşısında bu cambaza “sözde cambaz” der misiniz demez misiniz?