Hikaye anlatıcılığında video

İlham BAKIR yazdı —

  • Özgürlük paradigmasına hakim birinin elindeki mobil telefonun kamerası ile her gün bu paradigmayı besleyecek, anlatacak, yaygınlaştıracak bir video üretmesi, bir hikaye anlatması mümkündür.

Tarih boyunca hikaye anlatıcılığı, anlatı toplumsal değişme ve gelişmelere bağlı olarak farklı formlar kazansa da toplumsal kurucu rolü, ideolojik öncülüğü ve zihniyet kurmadaki işlevi günümüze kadar önemini hiç yitirmeden devam edegelmiştir.

Günümüzde hikaye anlatıcılığı yoğun olarak hareketli görüntü-video yoluyla varlığını sürdürmektedir. Elbette ki edebiyatın, tiyatronun, resim, müzik gibi hikaye anlatma formları önemini ve değerini yitirmemiştir. Ancak bu hikaye anlatma biçimleri, hareketli görüntü-video karşısında hitap ettikleri kitlenin yaygınlığı, büyüklüğü karşısında gittikçe geriye düşmektedirler. Özellikle en küçük yaştan en yaşlısına kadar hemen hemen herkesin bir ekranlı mobil telefona sahip olması, internet video sağlayıcılar üzerinden dünyanın dört bir tarafında üretilen videolara çok kolay ve çok hızlı ulaşabiliyor olması, hareketli görüntü-videoyu temel hikaye anlatma formu haline getirmiştir. Herkes video üretebilmekte, bu video yoluyla kendi hikayesini, ya da çevresindeki hikayeleri anlatabilmekte, çok geniş bir kesime ulaştırabilmektedir. 

Elbette bu hikayelerin niteliği son derece tartışılır. Yoğun bir emek süreci, etik, estetik, entelektüel kavrayış sonucu oluşmuş bir birikimle ortaya çıkan sanatsal ifade ve hikaye anlatımları ile karşılaştırılamaz. Fakat unutmamak gerekir ki toplumsal gelişmeler, yaşam biçimleri, kapitalizmin tüketim alışkanlıklarını belirlemedeki etki gücü; toplumsal yönelim, eğilim ve alışkanlıklar toplumun beğeni ölçülerini çok önemli oranda etkilemektedir. Bir sinema filminin yahut bir kitabın, bir tiyatro oyununun insanlara ulaşmada yaşadığı güçlüğü, ulaştığı yaygınlığı göz önünde bulundurduğumuzda; estetik olarak gelişkin olan bir hikaye anlatıcılığının değil, kolay üretilen, maliyeti çok düşük, kolay ulaştırılan ve kolay elde edilip tüketilen görsel hikaye anlatıcılığının yani videonun revaçta olduğu gerçeği ile karşı karşıya olduğumuz görülecektir. Bu gerçekliği görmezden gelerek yahut bu şekilde gerçekleşmekte olan anlatıcılığı küçümseyerek bu durumla baş etmek mümkün değildir. Önemli olan bu gerçekliği kavramak, bu türde hızlı, maliyeti düşük, hızlı ulaştırılabilir hareketli görüntü dünyasına etik, estetik, entelektüel birikimin ürünü olan videolar dahil edebilmektir. 

Sinema filmleri, diğer sanat alanlarındaki eserlere oranla hala daha fazla kitlelere ulaşabilme gücüne sahipler. Elbette bu alanda da Hollywood sineması bu alanın çok önemli bir kısmını tekelinde tutuyor. Etik, estetik, entelektüel değeri tartışılır, fakat çok büyük maliyetli filmleri dünyanın dört bir yanındaki kültür pazarlarına ulaştırabilmekte ve tüketilmesi sağlanabilmektedir. Bu alanda büyük prodüksiyonlu, büyük maliyetli, büyük hikayeler anlatarak endüstri sineması ile rekabet edebilmek mümkün değildir. Başka bir dünyanın mümkün olduğuna inanan, insanlara iyiye, güzelliğe, eşitliğe, adalete dair hikayeler anlatmak isteyen sine-masal hikaye anlatıcılarının hikaye ve prodüksiyon ölçeği açısından yöneleceği tek yöntem minimalist sinemadır. Küçük, dar fakat derinleştirilmiş, maliyeti düşük hikayeler üretmek, bu hikayeleri geniş toplumsal kesimlere ulaştıracak araçlar geliştirmek, hikaye anlatıcılığının, kültür endüstrisinin tekelinde kalmasına ve toplumsallığı tahrip edecek devasa bir araca dönüşmesini engellemede kullanabileceğimiz tek alternatif yoldur. İnternet ortamı ve mobil telefonlar için de benzeri bir üretkenliği esas almak ve buralar için hikaye içerikleri üretmek son derece önemlidir. Bu alan kültür endüstrisine, devletlere, insanları manipüle etmede muazzam olanaklar sunduğu kadar başka bir dünya mümküncülere de çok ciddi fırsatlar sunmaktadır. Özgürlük paradigmasına hakim birinin elindeki mobil telefonun kamerası ile her gün bu paradigmayı besleyecek, anlatacak, yaygınlaştıracak bir video üretmesi, bir hikaye anlatması mümkündür. Bu tarzın etik ve estetik ölçüleri de elbette beraberinde tartışmaya açılmalıdır. 

Hareketli görüntü, sinema, video yoluyla hikaye anlatma meselesinin Kürtler, Kürt Özgürlük Mücadelesi açısından böylesi bir perspektifle ele alınmasının, bu mücadeleye yapacağı katkı hiç de az olmayacaktır.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.