Özgürlüğün dilini ilmek ilmek örmek

Elif KAYA yazdı —

  • Ruhunu yitiren kavramlara yeni anlamlar yükleyen veya toplumsal ilişkilerin özgürlük temelinde tanımlanmasını sağlayacak yeni kavramlar üreten Özgürlük Hareketi, bu konuda önemli bir literatür yaratmış durumda.

Kullandığımız dil, yaşam felsefemiz ve eylemimizle bağ içinde gelişir. Bir anlamda varlığımızın ne ifade ettiğini anlamak için kullandığımız dile dönüp bir bakmak yeterlidir.

Çünkü dil gücünü ve niteliğini, benimsediğimiz ideolojinin yaşamla kurduğu bağdan alır. Bu bazen kullanılan kavramların içerdiği anlamda bazen yeni kavramlara ihtiyaç duyulup, kullanılmasında dile gelir.

Bu sebeple Kürdistan özgürlük mücadelesinde dil önemli bir çalışma ve mücadele alanını oluşturur. Nasıl ki özgürlük perspektifiyle toplumsal ilişkiler analize tabi tutulup, tanımlanıyorsa, dilde benzer bir yöntemle analize tabi tutulur.

Tüm toplumsal devrimler açısından dil önemlidir, çünkü dil varolanın, tasavvur edilenin ifade edilmesi kadar toplumsal ilişkilerin yeniden inşasında da belirleyici rol oynar.

Ad koymanın, tanımlamanın tanrısal bir güç olması bu sebepten olsa gerek.

Kavramlar, içerdikleri ve dıştaladıklarıyla insan yaşamına ve düşüncesine sınırlar koyar, birbirinden uzaklaştırır veya yakınlaştırırlar. Yani bir anlamda olguyu tanımlamak, onun ruhunu tarif etmek demektir ve ikisi bütünsellik halinde olmak durumundadır.

Örneğin eşyaşamı, "karı-koca" ilişkisi olarak tanımlamak ile hevjin ( eş-ortak yaşam) olarak tanımlamak, birbirinden son derece farklı iki durumu ifade eder. Birincisi iktidarcı, mülkiyetçi ilişkilere işaret ederken, diğeri eşit, kollektif yaşam ilişkisini ifade eder.

Ruhunu yitiren kavramlara yeni anlamlar yükleyen veya toplumsal ilişkilerin özgürlük temelinde tanımlanmasını sağlayacak yeni kavramlar üreten Özgürlük Hareketi, bu konuda önemli bir literatür yaratmış durumda.

Politika, eleştiri-özeleştiri, yoğunlaşma, çözümleme gibi anlam kaymasına uğramış kavramları yeniden anlamlarıyla buluşturup, bu kavramlara önemli bir rol biçti…

Eleştiri-özeleştiri, salt yetmezliği ifade eden ve eksikliklerini dile getiren kavramlar olmaktan çıkarılıp, arınmanın, bir birine ayna tutmanın ve birlikte gelişip, eylemeyi içeren bir anlama kavuşturuldu. Yani kavramın anlamını derinleştirip, değişim-dönüşümde işlevsel bir yöntem olarak ele alındı.

Çözümleme, varlığını tanıma ve tanımlamayı sağlayan kolektif eylem sürecini ifade eden bir kavram olarak anlam kazandı. Kişiyi sosyal, siyasal, psikolojik, tarihsel boyutuyla irdelemeyi, geri-geleneksel, köle yanlarını gözler önüne serip, birlikte yol almayı ifade eden bir sürecin ifadesidir. Başka bir deyişle özgürlüğün oluş sürecinin en dinamik ve kollektif anıdır.

Yoğunlaşma, bir konuya dair derinlikli düşünme, sonuçlara gitme ve eyleme geçmeyi ifade eder.

‘Hevjiyana Azad’ ise, cinsler arasında özgür yaşam ilişkilerini tarif etmek amacıyla literatüre kazandırılan yeni bir kavram. Cins ilişkilerinin eşitsizlik üzerine kurulduğu geleneksel toplumda özgür eşyaşam olmadığı gibi, bu anlamı içeren kavram da bulunmaz. Çünkü düşüncesi, arayışı, eylemi olmayanın kavramı da yoktur.

‘Hevjiyana Azad’, toplumsal ve cinsler arası ilişkilerin özgürlük temelinde yeniden inşa edilmesi fikri ve arayışının sonucu olarak doğan yeni bir kavramdır.

Bu kavramlardan en orjinal olanı ve yaşama yeni bir perspektif sunanı ise kuşkusuz Xwebûn'dur. Türkçe'de Kürtçe'deki anlamına denk bir anlam taşımadığından, orjinal hali olan "Xwebûn"u kullanmak daha yerinde olur. Xwebûn, varlığımızdan yani ‘hebûn’dan yola çıkarak kendi özümüze yol alma süreci ve eylemini ifade eder.

İnsanın köklerine, varlığına yabancılaşmayı aşıp, özgürlük temelinde varlığıyla yeniden bağ kurmasıdır. Kısacası ‘Xwebûn, özgürlük mücadelesinde bize yol gösteren, rehberlik eden temel bir kavram olmaktadır...

Özgürlük mücadelesi yaşam kültürünü, felsefesini geliştirdikçe onun dilini de ilmek ilmek örmeye devam ediyor…

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.