Suikastler nasıl önlenir? 

Veysi SARISÖZEN yazdı —

  • Avrupa’da Türk casusluk örgütünün kanlı saldırılarını önlemenin asıl yolu, sadece bu cinayetleri protesto etmek değil, Avrupa devletlerinin PKK’yi terör örgütü listesinden çıkarmaları talebini yükseltmektir.
  • Suikastleri önlemek, her şeyden önce, Avrupa devletleriyle Türk devleti arasındaki PKK’ye karşı ortaklığın temel gerekçesini ortadan kaldırmaya, PKK’nin terör örgütleri listesinden çıkartmaya bağlıdır.

Şehitler uğurlandı. Arkalarında şu soru kaldı: Türk devletinin Avrupa’daki suikast saldırıları nasıl önlenecek? 

Bu soruya kısmen doğru yanıtlar elbette veriliyor. Örneğin başta Fransa’ya olmak üzere Avrupalı devletlere suikastleri önleme ve önlenemeyen cinayetlerin arkasındaki gerçek failleri açığa çıkarma konusunda sorumluluklarını yerine getirme çağrıları yapılıyor. Kürt toplumu da bu çağrılar temelinde kitlesel protestolarla söz konusu devletlerin üstünde baskı kuruyor. 

Bu baskılar örneğin Fransa’da ciddi yankılar da uyandırıyor. Daha şimdiden Fransız kamuoyu ikinci Paris katliamının arkasındaki Türk istihbaratını açıkça söylemeye başladı bile. Fransız demokratlarının bu çabaları Erdoğan rejimini bir ölçüde geriletecektir. Fransız derin devletinde MİT’le işbirliği yapanların işini zorlaştıracaktır. 

Fakat Türk devletinin Avrupa’daki casusluk ağı ortadan kaldırılmadıkça suikastlerin önünü almak mümkün olmayacaktır. 

İlk bakışta Türk istihbaratının Avrupa devletlerinin topraklarında, öyle gizli kapaklı değil, binlerce casustan oluşan kitlesel bir ağ örgütlemesi şaşırtıcı gelebilir. Bu da doğaldır. Hiçbir devlet bir başka devletin böyle bir casusluk ağı kurmasına izin vermez. O halde sormak gerekir: Avrupa devletleri Türk casuslarına neden izin veriyor? 

Çünkü bu devletler Öcalan’a karşı gerçekleştirilen uluslar arası komplonun ortaklarıdır. NATO üyesi Türkiye ile dayanışmanın gereğini yapmışlardır. Öcalan’a karşı gerçekleştirdikleri komplonun hemen ardından PKK’yi de terör örgütleri listesine alarak yasaklamışlardır. Bunun doğal sonucu olarak da Türk istihbaratının Avrupa’da PKK’ye karşı kitlesel bir casusluk ağını kurmasına izin vermişlerdir. 

Bunu şu nedenle yapmışlardır: Bu devletler farklı ölçülerde de olsa parlamenter demokratik rejimlerle yönetiliyor. Onların iç hukuku ülkelerinde yaşayan Kürtlere Türkiye’nin istediği türden baskı yapmalarını sınırlandırıyor. O nedenle kendilerinin yapamadığı kanlı saldırıları Türkiye’nin gerçekleştirmesine izin vermektedirler. Bu izni vermelerinin  hukuki temeli ise, hepsinin PKK’yi “terör örgütü” ilan etmiş olmalarıdır. “Terörizme” karşı mücadeleyi, Türk devletinin Avrupa’da PKK’ye karşı kanlı saldırılarına izin vererek ve Öcalan’a karşı İmralı tecridini destekleyerek sürdürüyorlar. 

O halde Avrupa’da Türk casusluk örgütünün kanlı saldırılarını önlemenin asıl yolu, sadece bu cinayetleri protesto etmek değil, Avrupa devletlerinin PKK’yi terör örgütü listesinden çıkarmaları talebini yükseltmektir.  

PKK yasağı kalktığı gün Türk istihbaratı ile Avrupa devletleri arasındaki kirli işbirliğinin temeli de ortadan kalkacaktır. Buna rağmen Türk casusları yasallık kazanmış PKK’nin kadrolarına karşı kanlı saldırılara devam ettiği durumda, o devletlere karşı da suç işlemiş olacaklardır… 

Suikastleri önlemek, her şeyden önce, Avrupa devletleriyle Türk devleti arasındaki PKK’ye karşı ortaklığın temel gerekçesini ortadan kaldırmaya, PKK’nin terör örgütleri listesinden çıkartmaya bağlıdır. 

Avrupa halklarını bu konuda uyarmak ise, kendi ülkelerinin topraklarında bugün için PKK’ye karşı örgütlenen Türk casusluk şebekesinin, gelecekte bu halkların güvenliğine karşı ne kadar büyük bir tehlike yarattığını anlatmayı gerektirir. 

Bu büyük bir tehlikedir. Erdoğan rejimi her geçen gün Batı’dan uzaklaşmakta ve şu anda Ukrayna özelinde süren NATO ile Rusya arasındaki savaşta Rusya ile ittifaka yönelmektedir. Böylece bugün PKK’ye karşı göz yumulan Türk casusluk şebekesi, az sonra Rusya ve Çin devletlerinin beşinci kolu olarak Avrupa devletlerini tehdit edecektir. Bu beşinci kol Avrupalı siviller için büyük bir tehdittir. DAİŞ’in Avrupa başkentlerini kana bulaması hatırlanmalıdır. Türk istihbaratı Ukrayna savaşının belli bir aşamasında Avrupa’yı istikrarsızlaştıran muazzam bir güç haline gelmiştir. 

Ve Avrupa devletleri bu tehdidi yok etmek için, zaman kaybetmeden, Türk casusluk şebekesine meşruluk kazandıran “terör örgütleri listesinden” PKK’yi çıkartmalıdır. 

Bunun ilk adımı ise Kürt halk önderinin üstündeki ölümcül tecride karşı, Erdoğan rejimine karşı hareket geçmek, ortak oldukları uluslar arası komplonun İmralı’a sürdürülmesine ortak olmaktan da vazgeçmektir. 

Kanlı suikastler Öcalan’a özgürlük ve PKK’ye Avrupa’da legalite ile önlenir.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.