Dersim'e sefer olur..!

Demir ÇELİK yazdı —

  • Faşist zihniyetin yok etmek istediği; tarihimiz, kültürümüz, dilimiz, kimliğimiz ve Raya Heq inanç değerleridir. Yok etmek istedikleri Dersim’dir. Doğamız ve ekolojik yaşam alanımızdır. 

Genelde son beşyüz yıl, özelde son yüzyılda Dersim'e dönük özel uygulamalar kesintiye uğramadan yeni kırımlara yol açarak devam ediyor. Başta Düzgi Bawa olmak üzere, Raya(Rêya) Heq inanç sahibi Kürtlerin kutsallarına dönük küçümseyici, hakir gören, itibarsızlaştıran yaklaşımları olmak üzere, Dersim dört bir yandan kuşatılmışlıkla karşı karşıyadır. Doğasına, florasına ve faunasına dönük yıkım ve kırımların ardı arkası kesilmediği gibi kültürel ve toplumsal kırım da olanca şiddetiyle devam ediyor. Önceki Alevi katliamlarını bir yana bırakacak olursak, Yavuz döneminden bu yana Raya(Rêya) Heq inanç sahiplerine dönük yaşatılan katliamlar sistematiği değişmeden aynı zihniyet ile sürdürülmektedir. Yavuz katliama kalkışmadan önce Alevileri itibarsızlaştırmak üzere, dönemin Şehlüislamlarına fetvalar çıkartırır.

Bu fetvalardan biri Ebussuûd’a aittir. Ebussuud: “Müslimanlar bilün ve âgâh olun, Kızılbaş’ın katli vâciptir… Bu tâifenin kıtali (öldürülmesi) sair kefere kıtalinden ehemdir Kızılbaş kıtali kâfir kıtalinden daha sevaptır... Kızılbaş tâifesinin şer’ân kıtâli helâl olup, katl eden gâzi ve Kızılbaş tâifesinin ellerinde maktul olanlar şehid olurlar” der.

Bu zihniyetten beslenen tekçi ulus devletin Dersim'e ve onun kadim inancına yaklaşımı değişmez. Dersim soykırımında, “Dersim çıban başıdır. Koparılıp atılmalıdır ”diyen tekçi, inkarcı ve katliamcı zihniyet yine iş başındadır. Aradan geçen yüzyıla rağmen, ulus devletin Dersim’e ve Dersim’in kadim inancına yaklaşımı değişmeden devam ediyor. En son uygulama ile “zındık, sapkın,” dediği inanç sahiplerine ya asimile olacaksınız, ya da tarih boyunca katli vaciptir diyerek yeniden katledileceksiniz demenin uygulamaları içindedirler. Kışlaya, camiye, okula siyaset girmez diyen devlet, her gün bu kurumlar üzerinden, bizleri asimilasyona tabii tutuyor, siyasetin alasını yaparak bize başkalaşımı dayatıyor. Militarist zihniyetin ne denli inançlar ve kültürler karşıtı olduğunu en son Dersim’in Mazgirt ilçesindeki uygulamalarında gördük. İlçenin dört köyündeki karakollardan yükselen ezan sesi faşist, militarist zihniyetin Dersim'deki tezahürüdür. Bir yandan aşiretler konfederasyonu, diğer yandan dikey olmayan yatay Ocaxlar sistemine dayalı dilsel, kimliksel ihtiyaçlarını karşılıyor olmalarına, Ocax Pîrlerinin öncülüğünde Raya Heqî-Alevi inancının sosyal ve kültürel değerlerini yaşatıyor olmalarına dünde, bugünde devletçi zihniyet tahammül etmemektedir.

Ulus devlet 1925’te Alevilerin Ocaxlarına müdahale etmiş, Pîrlerin tarihsel misyonlarını sürdürmelerine engel olmuştu. Müdahale edip başkalaştırmaya uğrattığı inancın sosyal kültürel değerlerinin, tekçi sisteme rağmen, hala Dersim’de yaşatılıyor olması, devletin kabul edilmezliği olarak görülüyor. Bu nedenle karakollardan ezan okutma asimilasyonla sınırlı olan bir durum değildir. Ulus devletin tekçi ve ırkçı zihniyetine, kapitalist modernitenin bireyci, bencil ilişkilerine karşı Dersim’de paylaşma, dayanışma ve ortaklaşmaya dayalı insan toplumsallığı yaşatılıyor. Devletçi ve iktidarcı sistemin insan toplumsallığını dağıtan, yok eden zihniyetine karşın Dersim’de yaşatılan toplumun çoklu kimliği ve çoklu kültürüne dayalı ha adalet ve özgürlüğe dayalı demokratik yaşam ortadan kaldırılmak isteniyor.

Alevi Kürtlerin, kendi içlerinde yaşadıkları sosyal, siyasal, kültürel, ekonomik sorunları başta olmak üzere, her tür sorunlarını sistemin şatafatlı adliye saraylarına götürmeden, sistemin hakimine, savcısına ve polisine muhtaç olmadan cem ve cemaatlarında çözüme kavuşturuyor olmalarının hakikatini dağıtmak istiyorlar. Asimilasyon ile birlikte, kişilikten düşürme, teslim alma, biat etme dayatılıyor Dersim’e. Alevilerin önemli kutsalları ile Kürt Alevi süreğinin Pîr Ocaxlarının olduğu Dersim’i düşürdüğünde, Raya(Rêya) Heqî inancının tarihi direnişçi çizgisini düşüreceğini bildiklerinden hareketle Dersim’de sosyal, kültürel, ekolojik ve kadın kırımı yaşatılmak isteniyor. Munzur Bawa, Munzur Gözeleri, Düzgi Bawa başta olmak üzere inanç sahiplerinin kutsalları ve değerleri ile nasıl ki tarih boyunca oynanmışsa, bugün de AKP-MHP faşist iktidarı da kutsallarımız ve inanç değerlerimizle sistematik şekilde oynamakta, bize Türk ve İslam olmayı dayatmaktadır. Raya Heqî- Alevi inancında kutsal kabul edilen, inanç sahiplerinin her zaman ve yer yerde sosyal ve kültürel yaşamalarında yer verdiği, ziyaret ettiği, rızalık aldığı, murat istediği bu kutsal mekânlara dayalı doğal yaşam alanlarımız gözlerimizin önünde yok edilmek isteniyor.

Faşist zihniyetin yok etmek istediği; tarihimiz, kültürümüz, dilimiz, kimliğimiz ve Raya Heq inanç değerleridir. Yok etmek istedikleri Dersim’dir. Doğamız ve ekolojik yaşam alanımızdır. Raya Heqî inanç sahiplerini belleksiz, kimliksiz ve inançsız bırakmak isteyenler karşı kendi hakikatimiz ile buluşmanın, birlikte olmanın zamanıdır!

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.