Diktatörü temize çıkarmayın

Ziya ULUSOY yazdı —

  • Türkiye’de burjuva muhalefet partileri, Kürtlere karşı işgal savaşlarında ve vahşet yaşatmada Erdoğan’ın yanında yeraldılar. Şimdi burjuva muhalefet Erdoğan’ın sözümona Netanyahu’nun zulmünü kınayarak kendi zulmünü örtmesi riyakarlığına da ortak oluyor.

Siyonist İsrail hükümetinin yeniden Filistin halkına saldırısına, bombardımanla sivil halkı ve çocukları öldürmesine karşı tepkiler yalnızca halklar cephesiyle sınırlı değil. Özellikle Erdoğan ve islamcı güçler, Filistin sorununda riyakarlığı iki bakımdan sürüdürüyorlar.

Birincisi, İsrail siyonizmine karşı savaşa katılmaksızın ve savaşanlara silah desteği vermeksizin, İran ve Suriye Baas iktidarının aksine söz söylemekle yetinerek siyasi rant elde etmek istiyorlar. Dahası perde arkasında Erdoğan siyonizmle silah anlaşmasından ticarete işbirliğini sürdürüyor. Elde ettiği siyasi rantı da, sosyalist, demokratik, Kürt özgürlükçüsü güçleri ezmede, Kürt yurdunu işgalde ve Kürt halkına her türlü zulmü yapmada güce dönüştürüyor.

İkincisi, Erdoğan ve siyasal islamcılar, siyonist sömürgeci zulme karşı ajitasyon üflüyorlar ama Netanyahu’nun Filistin halkına yaptığı zulmün aynısını Kürt halkına yapıyorlar. Erdoğan Kürt halkına uyguladığı Cizre-Sur vahşetinde de, Rojava işgalleri ve işgal altında zulmünde de, “kadın da olsa çocuk da olsa gereken yapılacaktır” talimatıyla gerçekleştirdiği katliamlarla da, sömürgeci zalimlikte Netanyahu’dan asla aşağı değildir. Başkasının sömürgeci zalimlik ve işgalciliğine esip durmak ama kendisinin sömürgeci zulmünü yerinde görmek, sömürgecilerin ölçüsüz riyakarlığıdır. 
Netanyahu da, Erdoğan da bu riyakarlıkla sömürgeci ulusun halkını kendi soykırımcı rejimlerine bağlayabiliyorlar.

ABD ve AB emperyalistleri, Erdoğan ve Netanyahu’nun zulmüne destek verirlerken aynı söylemi kullanarak sömürgecilerle sınıfsal kardeşlik sergiliyorlar: “İsrail’in teröre karşı kendisini savunma hakkını destekliyoruz!” “Türkiye’nin teröre karşı kendisini savunma hakkını destekliyoruz!”

Aynı riyakarlık emperyalistlerin bu iki sömürgeciyi desteklerinde de akıyor. Terörist olan devasa ordu-polis ve çete güçleriyle ezilen halklara ölüm kusan bu gerici burjuva sömürgeciler ve emperyalistler değil mi?

Erdoğan ve Netanyahu ile her ortak tutum Kürt ve Filistin halklarının kanının dökülmesine ortaklıktır.

Türkiye’de burjuva muhalefet partileri, Kürtlere karşı işgal savaşlarında ve vahşet yaşatmada Erdoğan’ın yanında yeraldılar. Cizre-Sur’dan Rojava ve Garê’ye savaş uçaklarıyla bombardımanı, işgali, işgal altında Kürt halkına zulmün her türlüsünü onayladılar.

Şimdi burjuva muhalefet Erdoğan’ın sözümona Netanyahu’nun zulmünü kınayarak kendi zulmünü örtmesi riyakarlığına da ortak oluyor. İşlevsiz parlamentoda Erdoğan’ın faşist partisi AKP’nin arkasına dizilerek ortak açıklamaya imza atıyor. CHP’den İYİP ve SP, DEVA ve Gelecek partilerine uzanan koro, Erdoğan’ın, Kürt halkının kanını dökmesini siyonist zulmü sözümona kınayarak riyakarlıkla örtmesine ortak oluyorlar. Erdoğan’ın faşist ve sömürgeci suçlarını temize çıkarıyorlar. İşlevleri de budur!

Peki bu koroda HDP’nin ne işi var? Eşbaşkanları Erdoğan tarafından rehin alınıp zindana atılmış. Vekilleri de. Binlerce üyesi ve yöneticisi de. Suruç’ta, Ankara 10 Ekim’de Erdoğan’ın harekete geçirdiği katillerin vahşetini yaşamış HDP’nin, sorun Filistinlilere saldırı da olsa Erdoğan’ın arkasına dizilen koroda ne işi olabilir?

Erdoğan’ın sahte sözlerle kendi zulmünü, başta da Kürt halkına zulmünü örtmek için siyonist zulmü kınama oyununda, bu zulme muhatap olmuş Kürt halkının ve daha genişçe Türkiyeli demokratik güçlerin temsilcisi olan HDP’nin elbette yeri olmamalı.

Onun yeri Kürt, Türk ve diğer halkların demokratik güçlerinin arasındadır ve Erdoğan faşizmine, işgalciliğine karşı mücadelenin omuz başındadır.

HDP halklarımıza, demokratik güçlere bu zaafının özeleştirisini yapmakla yükümlüdür. Bu soylu tutumu göstereceğine, göstermesi gerektiğine inanıyoruz. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.