Sedat Peker’in mesajı kime?

Cafer TAR yazdı —

  • Son günlerde bütün Türkiye Sedat Peker’in yayınladığı videoları konuşuyor. Günümüz dünyasında artık kimseyi ekrandan mahrum edemiyorsunuz; halbuki geçmişte insanları tecrit etmek daha kolaydı. Şimdilerde ise sosyal medya yönetiminden biraz olsun anlayan ve söyleyecek sözü olan herkes kolaylıkla kendi yayınını yapabilir.

Devlet/Mafya ilişkisinde öne çıkanlardan bir olan Sedat Peker de bu olanağı uzun bir süredir fazlasıyla kullanıyor. Bütün ayrıntıları önceden planlandığı belli olan dekoruyla, edalı konuşmalarıyla Sedat Peker iddia ettiğinin aksine Türkiye kamuoyuna değil, devlet içindeki rakiplerine mesaj veriyor.

Daha düne kadar iktidarı göz bebeği; en sevdiği mafya bireyi konumundayken; biranda Peker'in ülkeyi terk etmesi; ailesine ve çevresine yönelik saldırıların artması haklı olarak kamuoyunun dikkatini çekiyor; insanlar işin aslını bilmek istiyorlar.

Sedat Peker, işte tam da bu noktayı rakiplerine karşı kullanıyor. Peker kamuoyunun kendisine olan ilgisini biliyor ve bu ilgiyi en iyi şekilde kullanmaya çalışıyor. İşin ilginç yanı; Peker o kadar ayrıntı vererek konuşuyor ki; bu kadar ayrıntıyı ancak içerden biri bilebilir.

Fakat devleti yönetenler üç maymunu oynuyorlar; kimse çıkıp “bu adam bir yıldır yurt dışında yaşıyor; ayrıca bu kadar bilgi ancak devlet görevlilerince sızdırabilinir” demiyor. Peker sadece istihbaratın, polisin bileceği bilgileri sanki çok normalmış gibi anlatıyor; devletin başta yargı olmak üzere bütün kurumları sadece dinlemekle yetiniyor.

Aslında Sedat Peker olayında Devlet/Mafya ilişkilerine değil; devletin nasıl mafyalaştığına şahit oluyoruz. Peker yıllarca; İçişleri ve Adelet Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü yapmış Mehmet Ağar'dan ve Erdoğan ailesinin damadı; Enerji ve Maliye Bakanlığı yapmış Berat Albayrak'tan bahsediyor.

Eğer Sedat Peker kendisine bu komployu yapanların başka bir mafya grubu olduğunu ve bu gruba devlet içinde bir kesimin yardımcı olduğunu söyleseydi; bunu bir nebzeye kadar anlayabilirdik. Fakat Peker böyle yapmıyor; aksine Erdoğan'ın dünürü olan Albayrak ailesinden ve yıllarca devleti yönetmiş ve oğlu halen iktidar partisinde milletvekili olan Mehmet Ağar'dan bahsediyor.

Fotoğrafa buradan bakınca; dibine kadar kire ve pisliğe bulaşmış, vatandaşına zalim mafyalaşmış bir devlet gerçeği çıkıyor karşımıza. Bir zamanlar kendi adına mitingler düzenleyen; insanları oluk oluk kan akıtmakla tehdit eden Sedat Peker iktidar partisince de destekleniyor, mitingleri devletin polislerince korunuyordu. Sonra aynı Sedat Peker bir anda her yerde aranan “Suç örgütü liderine” dönüştü.

Kimse burada devlet/memleket meselesi aramasın; bu kavganın ardında yatan bir tek neden var, o da kirli ilişkilerden sağlanan paranın paylaşılamamasıdır. Peker, Türkiye'yi terk ettikten hemen sonra kendisinin Türkiye'yi terk etmesine sebep olan şahsın Berat Albayrak olduğunu açıklamış; fakat bu iddiasını uzun bir süre devam ettirememişti.

Fakat Peker/Albayrak gerilimi hiç bitmedi. Aralarında ne olduğunu, Mehmet Ağar'ın bu kavgaya hangi aşamada dahil olduğunu tam olarak bilmemiz mümkün değil. Fakat Albayrak'ın Enerji Bakanı olduğu dönem Suriye ve Irak'dan Türkiye'ye DAİŞ petrolleri geliyor; Türkiye'den de Suriye'ye Sedat Peker'in sözümona insani yardım kamyonları gidiyordu.

Sonra Peker eliyle organize edilen bu sözümona insani yardımların neler olduğunu hep birlikte görmüş olduk. Devlet içinde bir ekip, yasadışı Petrol ticaretinden sağladığı paranın bir kısmına kendi adına el koyuyor; bir kısmını da Peker eliyle silah olarak cihatçı çetelere gönderiyordu.

Bizim işin ayrıntısını bilme şansımız yok; fakat en azından yaşanan gerilimin vatan/millet meselesi olmadığını bilecek tecrübeye sahibiz. Çok muhtemelen bu ekiplerin arasında bu tarz karanlık ilişkilerden kaynaklanan bir alacak/verecek meselesi oluştu ve bu adamlar birbirine girdiler.

Şimdi soru şudur: “Peker'in tehditleri etkili olur mu?” Bence olur; çünkü Peker Ağar'dan bahsediyor, fakat asıl olarak Albayrak üzerinden Erdoğan ailesini tehdit ediyor. Peker'in Ağar üzerinden Erdoğan ailesine verdiği mesaj karşılık yaratmazsa bir süre sonra başta Suriye olmak üzere Erdoğan ailesinin birçok sırrını ifşa etmeye başlayacak.

Yakın zamanda ABD'de başlayacak Halk Bank davasını da düşünürsek; işlerin Erdoğan ailesi açısından hiç de kolay olmadığını görürüz. Bundan dolayı şimdiden Pelikancılar Peker'i itibarsızlaştırmaya ve “saygın bir işadamı” mertebesinden “suç örgütü liderliğine” indirgeme faaliyetlerine hız verdiler.

Kendi pisliklerinde boğulacaklar, fakat bu bize yetmez; bütün bu rezillikleri sadece izlemeyelim, yaşadığımız her yerde temiz toplum inşaasına hız verelim.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.