Savaş

Suat BOZKUŞ yazdı —

  • Adlandırma ne olursa olsun işin özü aynıdır: Kapitalist emperyalist hegemonya ve paylaşım savaşı acımasızca sürüyor.

Uzun süredir artarak süren gerilim nihayet patladı ve Ukrayna’da savaş başladı. Savaş konusunda tarafların karşılıklı suçlamaları ve dezonformasyon kampanyaları içinde boğulmazsak gerçekleri görebilir ve savaşa karşı barış için doğru bir tavır alabiliriz.

Geçmişte kapitalist-emperyalist NATO bloku, 50 sene boyunca savaşın ve bütün kötülüklerin sebebi olarak Varşova blokunu gösterdi. Barış ve huzur için SSCB’nin yıkılmasını şart koştu.

Hitlerizmin bozgunundan sonra Kızılordu Berlin’e dayanınca Batı dünyası korkmuştu. Kızılordu’nun bütün Batı’yı işgal edeceği iddiasıyla, SSCB’ye karşı güya savunma amacıyla NATO kuruldu.

Daha sonra SSCB ve müttefikleri de Varşova Paktını kurdu. Dünya neredeyse bir elli sene bu iki kampın soğuk savaşı içinde sürüklendi.

Bu süreçte bir tek ülke yoktur ki, bu kutuplaşmanın zararlı etkisini görmesin. Şili’den Vietnem’a, Küba’ya ve Yunanistan’dan Türkiye ve İran’a kadar kadar birçok ülke askeri faşist darbeler, işgaller ve katliamlarla boğuştu. Çok ağır bedeller ödendi.

Bütün bunlar olurken, NATO bloku bütün kötülüklerin anası olarak SSCB ve Varşova blokunu gösteriyordu. NATO şeflerine göre SSCB ve Varşova Paktı dağılsa dünya huzura kavuşacak ve adeta cennet olacaktı.

Bu nedenle NATO devletleri, askeri, ekonomik, her türlü güçlerini SSCB ve Varşova Paktı’na karşı seferber etti. Bu seferberlik çalışmalarına kendi hataları da eklenince, 1990-91’de SSCB ve Varşova Paktı çöktü, dağıldı. Berlin duvarı bile bu çöküşü durduramadı.

Dağılan Varşova Paktını takiben NATO dağıtılmadı, tersine daha da güçlendirildi ve geleneksel NATO sınırları dışında her yerde devreye girmeye başladı.

O dönemde kapitalist emperyalist çevrelere büyük bir sevinç egemen oldu. Artık "iki kutuplu dünya dönemi kapanmış ve tek kutuplu dünya" kurulmuştu.

SSCB tarihe karıştığına göre, bu yeni dünyada savaş olmayacaktı. Savaş ve çatışmalar dönemi kapanmıştı. Marksizm ölmüş ve kapitalizmin mutlak egemenliği ilan edilmişti. Artık savaşlar bitmiş, devrimler çağı kapanıp geçmişti, vb. vb.

Ne var ki kısa süre içinde bütün bunların ya aşırı iyimserlik ya da çok büyük bir yalan ve sahtekarlık olduğu ortaya çıktı. Kısa süre içinde Balkanlardan Kafkaslara, Çeçenistan’a, Afganistan’dan Ruanda’ya kadar kanlı çatışmalar her yeri sardı. Dünya daha önce görmediği kadar savaş ve kan gördü.

Bu süreç halen de devam ediyor. Savaşı çıkaranlar kana doymayacağına göre, halkların bu gidişata dur demesine kadar da kan dökülmesi sürecek demektir.

Son yüzyılda görülen emperyalist savaşların başlama ve bitme tarihleri bellidir. Bu son savaşın ne başladığı, ne bittiği ne de kapsadığı devletler belli oluyor.

Her savaşa açık olarak olmasa da, perde arkasından her devlet savaşa karışıyor ve sonuçta parsa toplamak için fırsat kollayıp hazır bekliyor.

Bazı gözlemciler buna 'Üçüncü Dünya Savaşı' diyor. Bazıları ise emperyalist paylaşım savaşının hiç bitmediğini belirterek, 'bu savaşın Üçüncü aşaması' diyor.

Adlandırma ne olursa olsun işin özü aynıdır: Kapitalist emperyalist hegemonya ve paylaşım savaşı acımasızca sürüyor.

Erdoğan-Bahçeli diktası da ayakta kalabilmek için makas değiştirmeye çalışıyor.

İçeride ve bölgede her türlü savaşı kışkırtan ve hala daha da sürdüren Erdoğan, şimdi bir yandan taraflara siyasi çözüm aklı verirken bir yandan da yeniden Batı’ya ve NATO’ya sarılıyor.

Kendi komşusu olan ülkeleri parça parça edip paylaşırken, şimdi Ukrayna’nın toprak bütünlüğünden, siyasi çözümden dem vuruyor.

Halklar savaşa karşı tutum almalıdır

"Savaş askerlere bırakılmayacak kadar ciddi bir iştir" denilir. Bu sözü "Askerlere ve saldırgan-işgalci siyasi liderlere bırakılmayacak kadar ciddi bir iştir" diye genişletebiliriz.

Geçmişte Vietnam ve Afganistan savaşlarının bitmesinde savaş karşıtı halklar büyük rol oynadı. Bugün de bu savaşın her yeri sarmadan durdurulması için, barış yanlısı halklara büyük görev düşüyor. Yoksa bu yangın büyüdükçe her yeri saracak ve az ya da çok herkesi yakacaktır.

suatbozkus@gmail.com

twitter.com/suatbozkus

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.